Aleksitimi

Duygusal körlük ya da aleksitimi kavramı ilk olarak Sifneos tarafından düzenlenmiştir. Bir konferansında, psikanalize uyum sağlamakta güçlük çeken ve tanımlanması zor olan hastalar için kullanmıştır. Aleksitimi, kişinin kendi duygularını tam olarak idrak edememesi anlamına gelmektedir. Kişi kendini ifade etmekte güçlük çeker, konuşmalarında derdini yeterince anlatamayabilir. Bu bireyler duygularını yeterince ifade edemedikleri için aleksitimi yerine ‘duygusal körlük’ ya da ‘duygu sağırı’ terimleri de kullanılmaktadır.

Kör Duygular (Aleksitimi) Nasıl Olur? 

Hayat kalitesini düşüren bu sorun bazı kesimlerde kişilik özelliği olarak değerlendirilmektedir. Bazen de bazı kesimler için psikolojik sorun, rahatsızlık olarak değerlendirilir. Aleksitimik kişiler, hem kendi duygularını hem de başkalarının duygularını anlamlandıramazlar. Bu yüzden de empati bakımından oldukça zayıftırlar. Duygusal yanıtlarda da yetersizdirler. Bütün bunlar değerlendirildiğinde duygusal körlüğü olan bireylerin sosyal bağlılıkta ve kişiler arası ilişkilerde problemli insanlar olduğunu söylenebiliriz.

Duyguların körlüğü veya sağırlığı yalnızca bir sebepten ötürü ortaya çıkmayabilir. Aleksitiminin birtakım diğer psikolojik sorunlarla ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Örnek olarak depresif bozukluklar, alkol ve madde kullanımı bozukluğu, obsesif kompulsif  bozukluk, anksiyete bozukluğu, travmalar, somatoform bozukluk ve son olarak antisosyal kişilik bozukluğu söylenebilmektedir. Tüm bunların yanında aleksitiminin ortaya çıkışındaki diğer faktörler şunlardır:

  • Çocukluk yıllarındaki sevgisizlik,
  • Çocukluk döneminde aile içindeki iletişimsizlik,
  • Asosyallik,
  • Kişinin beyninde duyguları belirlemek ve şekillendirmekle yükümlü olan bölümün olması gerektiği gibi çalışmaması,
  • Eğitim alamaması.

Tüm bu faktörler aleksitiminin oluşumunda etkilidir.

Peki aleksitimik bireyler nasıl davranır? Bilinen en belirgin dört özellik vardır. Kişinin duygularını fark etmede ve anlatmakta güçlük çekmesi en belirgin özelliktir. İkinci olarak, kişiden herhangi bir olay veya durumu anlatmaları istenildiğinde duygu katmadan, ezbere ve sıkıcı bir şekilde anlatmaktadırlar. Üçüncü olarak, aleksitimik kişiler hayal kuramamakta, yaratıcı düşünememektedirler. Bu yüzden de sosyal yaşamda ilişki kurmakta zorlanmaktadırlar. Son olarak da iş dünyasında çatışmalardan, grup çalışmalarından uzak durmaya çalışmaktadırlar. Eğer bir grup çalışmasının içerisine girerlerse fazla fikir beyan etmeden çalışmada bulunmaktadırlar.

Eğer yetişkin bir bireyde bu durumlardan biri fark edilirse kişinin yakınları tarafından alanında uzman olan bir doktora götürülmesi gerekmektedir. Böylelikle aleksitiminin beraberinde gelen ciddi sorunlar için erken önlem alınabilmektedir.

 

Benzer içerikler için YouTube ve İnstagram sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.