Kleptomani: Çalma Hastalığı

Yunanca’da hırsız anlamına gelen kleptes sözcüğü kleptomani hastalığının isminin kökenini oluşturmaktadır. Ruhsal bir hastalık olan dürtü kontrol bozukluklarının bir türüdür ve nöbetler halinde oluşmaktadır. Kısaca açıklamak gerekirse kişinin hiçbir şekilde gerek duymadığı nesneleri çalma isteği duymasıdır. Ve kleptoman olan kişi bu isteğe tekrarlayan ve kontrol edilemeyen bir şekilde kayıtsız kalamamaktadır.

Kleptoman Bireyler

Kleptomani, nüfusun yaklaşık olarak yüzde 0.3 ila yüzde 0.6’sında görülen nadir bir hastalıktır. Kişi hastalığından utandığı için bu hastalığı saklama isteği duymaktadır. Ve ancak yasal bir problemle karşılaştığı zaman açığa çıkması nedeniyle bu oranlar tam olarak gerçeği yansıtamayabilmektedir. Hastalığa sahip birçok birey bu eylemi gerçekleştirirken yakalanıp “hırsız” damgası yemişlerdir. Toplumda kötü duruma düşmüşler ve yasal sorunlar yaşamışlardır.

Peki kleptomanları gerçek hırsızlardan ayıran fark nedir? Kleptomanlar genellikle dış görünüş açısından iyi durumdadırlar. Sosyokültürel ve ekonomik özellikleri olarak üst seviyededir. Ya da çalınan eşyayı rahatlıkla satın alabilecek düzeydedirler. Zaten kleptomanide çalınan nesneleri genellikle ya kullanmamakta ya da tekrar yerine koymaya çalışmaktadırlar. Diğer bir seçenek olarak da başka birine vermekte ya da az da olsa gizli bir yere saklamakta veya çöpe atmaktadırlar. Çünkü asıl olan ihtiyaç değildir. Spesifik olarak o an belirlenen eşyaya ‘sahip olma’ dürtüsüdür. Bu, kişinin iç dünyasından kaynaklanan ‘sahip olma, doyma’ ihtiyacının karşılandığı bir davranıştır. Çocuklarda sık görülen bir durum değildir. Genellikle ergenlik döneminde başlayıp geç erişkinlik dönemine kadar devam etmektedir. Ancak bazı hastalarda ömür boyu da sürebilmektedir.

Kleptomanlar çalma eylemini genellikle marketler, mağazalar gibi halka açık yerlerde gerçekleştirirler. Fakat bazı kleptomani hastalarının aile üyelerinin veya arkadaşlarının eşyalarını da çaldıkları bilinmektedir. Bu kişiler çalma eylemi öncesinde yoğun bir şekilde gerginlik ve korku yaşarlar, eylem sırasında belirgin bir heyecan ve ‘haz alma’ hissi hakimdir. Eylem sonrası ise çoğunlukla suçluluk ve pişmanlık düşüncesi vardır.

Tedavi

Kleptomani hastalığının nedeni henüz tam anlamıyla bilinmese de bazı araştırmalara göre beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan nörotransmitterlerden biri olan serotoninin bu hastalığa sahip kişilerde düşük seviyede olduğu tespit edilmiştir. Bunu yanında çalma işlemi bitiminde duyulan hazdan dolayı vücutlarında dopamin salgılanan kleptomanlar tekrar aynı hissi yaşamak için davranışı yinelemekte ve dopamin bağımlılığı oluşturmaktadır. Bu da sürekli olarak çalma eylemini tekrarlamalarını sağlamaktadır. Kleptomani çoğunlukla tek bir nedene bağlı olmadan gelişmektedir. Ve beraberinde birden fazla psikolojik sorunla ( anksiyete bozukluğu, unutkanlık, OKB) gelmektedir. Bu nedenle kleptomanide tek bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Kişiye ve sorunlarına özgü farmakoterapi ve psikoterapi uygulamaları uygulanmaktadır.

 

Benzer içerikler için YouTube ve İnstagram adreslerimizi ziyaret edebilirsiniz.