FLÖRT ŞİDDETİ

FLÖRT ŞİDDETİ

Her gün onlarca arkadaşımızdan partnerinin onu kısıtladığı ile ilgili yakınmalar dinliyoruz. Ne giydiğinden ne yediğine kadar çok geniş bir yelpazede istismara maruz kaldıklarını işitiyoruz. Ataerkil bir toplumda yaşamanın getirisi olarak daha çok kadınların istismar edildiğini duysak da erkek mağdurlar da hiç azımsanacak gibi değil. Tüm bunları flört şiddeti çatısında başlıklandırıyoruz. Flört şiddeti duygusal, romantik ve cinsel bir ilişkide bir partnerin diğer partner üzerinde güç kullanması zarar verici davranışlarda bulunması olarak tanımlanıyor. Duygusal, fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddetlerin içinde bulunduğu genel bir çatı niteliğinde görülüyor.

Peki bu kadar yaygın?

Bunun elbette tek ve genel bir nedeni bulunmamaktadır. Birey psikolojik geçmiş ve yaşantıların etkilerini partnerine yansıtabiliyor. Bunların dışında içinde bulunduğumuz toplumun örf ve adetleri yaşanılan şiddeti körüklüyor. Cinsiyete atfedilen toplumsal normlar bireylerin yapması ve yapmaması gereken davranışları kesin çizgilerle belirliyor. Bunun dışına çıkan kişi de şiddete maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddetin daha yaygın olduğundan yukarıda da bahsetmiştim; Ataerkillikten gelen erkeğin kendini güç ve otorite fügürü olarak belirlemesi kadına karşı bir egemenlik kurabileceği düşüncesini de beraberinde getiriyor. Sonucunda kadın güçlü olanın erkek olduğuna inanıyor. Hayatının ve bağımsızlığının sınırlanmasına göz yumuyor.

Durum her zaman bundan ibaret de değil. Kişiler bunları sevgilerini gösterme yolu olarak gösteriyor. İlişkide partnerler birbirlerini sözde sevginin ortaya çıkardığı kıskançlık kisvesi altında boğuyor. Kişilerin hayatı gün geçtikçe dış dünyadan soyutlanıyor. İnanın daha sonra bu şiddet örüntüsünden çıkmak çok zor oluyor. Kişi hayatını zenginleştirmediği sürece bağımlılığını sonlandıramıyor. Hayatı zenginleştirmek de partnerle beraberken mümkün olmuyor. Tam bir kısır döngü… Zinciri bir yerinden kırmak çaba ve güç gerektiriyor. Güç kişinin elinde bulunmasına bulunuyor ama dönüp kendine bakacak mecali kalmıyor. Zor ama asla imkânsız değil yeter ki kurtulmaya karar verilsin. Unutulmamalıdır ki şiddet varsa sevgi yoktur.

Fark etmek

Kurtulmaya karar vermek için neyin içinde olduğunu fark etmek gerekiyor. İlişkinin içerisinde birey yaşadığının şiddet olduğunu bilemeyebiliyor. İlişkinin sağlıksız olduğunu gösteren semptomları incelemek oldukça mühim. Kendinden ödün vermek, izole olmuş hissetmek, yaptıklarını gizlemek zorunda hissetmek gibi üzerinde durulması gereken birçok madde var. Toplama bakıldığında kendinizi kendiniz gibi hissetmiyorsanız işte orada ters giden bir şeyler var demektir!

Kaynak:  

cinselsiddetlemucadele.org

 

Diğer psikoloji yazılarımız; www.insancaakademi.com/category/psikoloji/

 

Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!