Martin E.P. Seligman

Perma Modeli’nin yaratıcısı Martin Elias Peter Seligman, 12 Ağustos 1942 doğumlu psikolog, eğitimci ve yazardır. A Review of General Psychology araştırmasıyla 20. yüzyılın en çok alıntı yapılan 31. psikoloğu olmuştur. Seligman’ın Öğrenilmiş Çaresizlik, Pozitif Psikoloji ve Esenlik Teorileri, bilimsel ve klinik psikologların ilgisini çokça çekmektedir. Pennsylvania Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde Zellerbach Ailesi psikoloji profesörüdür. Daha önce Klinik Eğitim Direktörlüğü, Cornell Üniversitesi Pozitif Psikoloji Merkezi Direktörlüğü ve Amerikan Psikoloji Derneği Başkanı (1998) olarak da seçilmiştir. Bütün bunlara ek olarak APA (Önleme ve Tedavi)  elektronik dergisi  kurucusu ve genel yayın yönetmeni, Parents dergisi danışmanlarındandır.

Seligman, kariyerinin önemli bir kısmını “Öğrenilmiş Çaresizlik” kavramını tanımlamaya ve anlamaya adamıştır. Daha sonra bu kavramı “Öğrenilmiş İyimserlik” olarak çevirmiştir. Böylelikle Pozitif Psikoloji Akımını başlatmıştır. Seligman son kitabı olan Umut Devresi: Bir Psikoloğun Çaresizlikten İyimserliğe Yolculuğu’ nu 2018 yılında yayınlamıştır. 2011 yılında da “İyilik Kuramı” ile ilgili bir yazı ve daha nice yazılar kaleme almıştır. İyilik Kuramı’ndaki ‘iyilik’ için PERMA kavramı oluşturmuştur. PERMA temelde beş maddeden oluşan ve mutluluğu bulmanın basit yollarını gösteren bir kısaltmadır.

Mutluluğu Bulmanın Basit Yolu: PERMA

Martin Seligman, insanların sürekli ulaşmak ve sürdürmek istediği mutluluk duygusunu, İyilik Kuramı çatısı altında değerlendirmiştir. Bu bağlamda da ‘PERMA’ modeli ortaya çıkmıştır. Peki PERMA nedir?

  1. Positive emotions (pozitif duygular): Pozitif duygular veya olumlu tutum her zaman gülmek veya sürekli neşeli olmak anlamına gelmemektedir. İnsanın içindeki duyguları anlamasını, doğru ifade etmesini ve nedenlerini öğrenip her duruma karşı iyi niyetler bulabilmeyi ifade etmektedir.
  2. Engagement (etkileşim): Birey iyi hissedeceği bir aktivite ile meşgul olduğunda kendini iyi hisseder ve böylelikle kişisel önem, amaç ve mutluluk duygusu artar. Yaşamımızda mutluluk seviyesini arttırmak, sürekliliğini sağlamak için pozitif duygularımızla meşgul olduğumuz etkileşimler içinde olmalıyız. Negatif duyguların hakim olduğu etkileşimlere de hayır demeyi öğrenmeliyiz.
  3. Relationships (ilişkiler): Kişisel mutluluğumuzun bir kısmı da kurduğumuz sosyal ilişkilerden geçmektedir. Diğer insanlarla kurduğumuz manevi, fiziksel ve duygusal ilişkilerin doğruluğu  kişisel konforunuzu ve mutluluğumuzu artırırken; yanlış ilişkiler veya asosyal olmak çoğu zaman mutsuzluk, korku ve endişe duygularını desteklemektedir.
  4. Meaning (anlam): Kişinin hayatındaki hedefleri ve hayallerini gerçekleştirmek  için bir çaba harcaması durumudur. Yaşam sürecine anlam yükleyerek bir amaca sahip olmak kişinin cesaretini, maddi ve manevi zenginliğini destekler. Sonuç olarak hayata anlam kazandıran kişinin mutluluk ve iyilik hali de artmış olur.    
  5. Achievement (başarı): Hedeflerimize ulaştığımızda oluşan başarı hissi, tatmin duygusuna ve mutluluğun oluşmasını sağlamaktadır. Hedefler muhakkak akademik olmak zorunda değildir. Kişi kendi benliğine özel hedefleri başardığında da bu başarı sonucunda mutluluk oluşacaktır.     

 

 

Daha fazla içerik için  YouTube ve Instagram sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.

 

Bu yazı İnsanca Akademi editör ekibinden Dilan Deniz Emeksiz tarafından düzenlenmiştir.