Edebiyatın Karanlık Tarafı

Edebiyat, içinde bir sürü karakter ve yaratık barındırır. Örneğin; kötü adamlar, iyi adamlar, prensler, prensesler, krallar vb. Buna ek olarak bir de karanlık karakterler mevcut tıpkı vampirler, cadılar, zombiler ve kurt adamlar. Onlara, insanın kendi korkularını beslememek için karanlık karakterleri ya da insan olmayanları mükemmel akıllarıyla yenmesi gerektiği için sahibiz. Zombiler, vampirler, kurt adamlar ya da cadılar kötü karakterler mi yoksa değiller mi bilmiyoruz. Ancak, genellikle kötü taraftaymış gibi sergilenir. Günümüzde bu kavramlar korku filmleri için ya da gotik romanlar için kullanılır. Zira bu makale karanlık karakterleri, özellikle vampirleri edebiyat örneği ile inceleyecektir. Vampir edebiyatı

Vampir, canlıların kanıyla beslenmek için mezarlarından çıkan ölümsüz yaratıklar olarak adlandırılır. Vampirlerin kökeninin neye dayalı olduğu bilinmiyor ancak birçok kültür, filmlerinde ve edebiyatında vampirleri gotik tür ve korku karakteri olarak kullanıyor. Vampirlere en önemli örnek olarak Drakula’yı verebiliriz. Bram Stoker’ın Drakula’sında vampir, terörist insan figürü olarak temsil edilir. Ek olarak, İngiliz toplumunu ele alır ve dönemin göç sorunlarını, özellikle de Yahudileri yansıtır. Hikâyede bir de göçmenler toplulukları istismar ediyormuş gibi gösterilir.

Vampir Edebiyatı

İlk vampir Ambrogio olarak bilinir. Özellikle Yunan mitolojisinde güneş tanrısı Apollon ile başlar. Mite göre Apollo öfkeyle Ambrogio’yu lanetliyor, böylece bir daha güneş ışığına temas ederse derisi yanacaktı. Ve bir başka lanet de Yunan Tanrıçası Artemis tarafından veriliyor. Gümüşe dokunursa derisi yanacaktı. Ancak, sonrasında Artemis Drakulaya merhamet gösterdi ve ona ölümsüzlük vaat etti. Buna ek olarak, ona hız ve güç verdi ki böylelikle avlanabilecekti. Aynı zamanda birtakım güçsüzlükler de verdi ki insanlar akıl üstünlüğünü kullanarak onu yenebilsinler. Vampirler güneş ışığı, ışık ve kutsal nesnelerle öldürülebilir. En çok kullanılan teknik ise kalbine tahta kazık saplamaktır. Vampir edebiyatı

Edebiyatta vampir olarak en çok sevdiğim karakter ki aynı zamanda Stephen King’i bile çok etkilemiş olan Drakula. Drakula için diyor ki; Edebiyattaki yaratıklar arasında Drakula beni korkutuyor. Drakula’yı okurken İskandinav Mitolojisi’nin yazarı Neil Gaiman’ın sözleriyle karşılaştım. Ona göre Drakula, stenografi, transfüzyon ve dikte konusunda bilimsel gelişime sahip olması nedeniyle Viktorya döneminde ileri teknoloji düzeyinde yazılmış gotik bir romandır.

Vampir kelimesinin kökeni upir kelimesinden gelir. Anlamı kötü ve cadı demektir. Bu yüzden Doğu’da vampirler ve cadılar birbirleriyle ilişkilendirilirler. Ancak Doğu kültüründe bu kelimenin başka bir yeri var. Örneğin, Sadece Aşıklar Hayatta Kalır adlı film. Filmde vampirler iyi şekilde lanse ediliyor. İnsanları avlamak yerine kanları kan bankasından alıyorlar. Aynı zamanda çok bilgililer, edebiyat ve müzik zevkleri de var. Ayrıca Shakespeare’e muhteşem ve görkemli eserler yazma motivasyonu veren de sofistike ve tecrübeli bir vampirmiş aslında. Vampir edebiyatı

Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın