ADLERYAN BAKIŞ AÇISIYLA FORREST GUMP

Film Özeti

Forrest Gump, filmindeki ana karakterdir. Yeterli zekâ seviyesine sahip olmayan bir adamdır. Annesi büyütür ve annesi ile birlikte yaşar. Forrest’in düşük bilişsel işlevselliği sebebiyle annesi, oğluna sürekli basit ve somut ifadeler kullanır. Eğitim hayatı başlayana kadar ise annesiyle sosyalleşir. Ayrıca, Forrest çocukken bacakları ve sırtıyla ilgili fiziksel sorunlar yaşar. Bu yüzden düzgün yürümek için platin aletler kullanmak zorunda kalır. Annesi bu fiziksel problemlerden dolayı Forrest’a  “Kimsenin sana ‘ben senden daha iyiyim’ demesine izin verme. Allah herkesin aynı olmasını isteseydi, hepimizin bacaklarına bir tel çekerdi” diyerek destekler. Fakat Forrest okula başladığında, okul müdürü Forest’ı fiziksel ve zihinsel farklılıklarından dolayı okulda istemez. Sürekli olarak Forest’ın normal olmadığını, okul için zekâsının yetersiz olduğunu ve özel bir okula gitmesi gerektiğini söyler. Buna rağmen annesi, Forrest’ın yeterli zekâ seviyesine sahip çocuklarla aynı okula gitmesini sağlar.

Forrest, okula başladıktan sonra Jenny ‘le tanışır. Jenny onun yeni şeyler okumasına ve öğrenmesine yardımcı olur. Onun sosyalleşmesini sağlar. Zamanlarının çoğu birlikte geçer. Forrest için en önemli kişilerden biri olur. Ancak, Jenny dışında kimse Forrest’a iyi davranmıyordur. Forrest’la oturmuyor ve ona “topal” derler. Sürekli zorbalığa maruz kalır. Bir gün Forrest ona zorbalık yapan çocuklardan kurtulmak için koşar ve bacaklarındaki platinleri çıkartır. O gün, onu kimse yakalayamaz. Bu Forrest için yeni bir başlangıç ​​ olur. Üniversite yetkilileri tarafından farkedilir ve Amerikan futbol takımı için üniversiteye kabul alır. Forrest, takımın en hızlı oyuncusu olur ve bu onu üniversitesinde ünlü yapar. Hatta başarısı onu Amerika başkanıyla tanıştırır.

Üniversite döneminde Forrest, Jenny ile görüşmez ama sürekli Jenny’yi düşünür ve özler. Jenny’nin yanına ilk defa gittiğinde ise onu kötü insanlardan korumak için uğraşır. Jenny’nin bu tip insanlarla problemi yaşamı boyu sürer.

Film Özeti Devamı

Üniversiteden sonra Forrest zorunlu askerlik görevi için askere gider. Askerdeyken Bubba’yla tanışır. Bubba, Forrest’in en iyi arkadaşı olur. Tüm zamanları birlikte geçer. Ordudan sonra birlikte çalışmaya karar verirler. Orduda Forrest tüm görevleri en iyi şekilde yerine getirir ve komutanlarından her zaman takdir alır. Ayrıca askerlik görevinde de başarılar elde eder. Askerlikte Vietnam Savaşı’na gitmek zorunda kalır ve burada Teğmeni Dan’e bağımlılıklar gösterir. Savaş sırasında Bubba’yı kaybeder ve teğmeni Dan bacaklarını kaybeder. Forrest, askerlik görevinden sonra Teğmen Dan’i asla terk etmez. Askerlik görevinden sonra, başarıları sayesinde çok ünlü olur ve hizmetlerinden dolayı madalyalar kazanır.

Forrest verdiği sözleri tutmaya sadıktır. Bu nedenle Forrest ve Bubba arasında söz verilen işi kurar. Çok para kazanır ve bağışlar yapar. Bu süre içinde Jenny’le tekrar bir araya gelir ve onunla evlenmek ister ama Jenny bu teklifi kabul etmez. Bu durumdan sonra Forrest koşmaya başlar ve aşk acısı çektiği için 3 yıl 2 ay 14 gün koşar. Forrest, zekâ seviyesinden dolayı koşmak için soyut bir neden bulamadığı zaman eve döner. Eve döndüğünde Jenny’den bir mektup bulur. Jenny, tekrar görüşmek ister ve bu görüşme sırasında Forrest, Jenny’den bir oğlu olduğunu öğrenir. İlk tepkisi “oğlum zeki mi” diye sormak olur.

Filmin sonunda ise Jenny ölür, Forrest ve oğlu birlikte yaşamaya devam eder. Forrest oğlu için iyi bir babadır ve hayatını oğluna adamıştır.

Adleryan Bakış Açısıyla Forrest Gump Karakter Analizi

Adler, çoğu insanın dengeli ve sağlıklı bir benlik saygısına sahip olmadığına inanıyordu. Adler’e göre aşağılık duygusu olağandır. İnsanlar; acımasız, öngörülemeyen bir dünyada doğan, savunmasız yaratıklardır ve dünya üzerinde çok az kontrolleri vardır. Bu nedenle insan kendini zayıf ve hassas hisseder. Her zaman kendilerinden daha akıllı, daha zengin, daha güçlü ve çekici olan biri vardır. Forrest Gump’ın dünyası, bu acımasız dünyanın bir yansımasıdır. Forrest’in çocukluğunda annesinin kendisi hakkında söylediği sözlere rağmen başkaları tarafından eksiklik ya da yetersizlik olarak görülen özellikleri ve dışlamaları onun kişiliğinde etkili olabilir.

Adler’e göre, herkes dünyaya bir aşağılık duygusuyla başlar. Bir bebeğin zayıflığı bunu yansıtır. İnsan, yaşamı boyunca bu aşağılık duygusuyla baş etmeye ve yetersizlikleri telafi etmeye çalışır. Tüm davranışlarımızın temelinde yer alan bu güdü, üstünlük mücadelesi ya da üstünlük güdüsüdür. İnsanlar hayatlarındaki engellere karşı avantaj sağlamak ve böylece aşağılık duygularından kurtulmak isterler. Forrest’ın aşağılık duygusu, yetersiz entelektüel kapasiteye sahip olmaktır. Bu eksiklikten dolayı insanlar ona aptal ya da deli derler.

Adler, yetersizliklerin telafisini aşağılık kompleksi ve üstünlük kompleksi olarak ikiye ayırmıştır. Aşağılık kompleksi; düşük benlik saygısı, zayıf öz değerlendirmeler ve umutsuzluk hissini içerir. Bireyler aşağılık duygularını telafi edemediğinde, aşağılık kompleksi meydana gelir. Ayrıca; vücudun kusurlu parçalarına veya organlarına sahip olmayı içeren organik aşağılık ve çocuklukta ihmal aşağılık kompleksine neden olabilir. Forrest Gump, çocukluğunda organik bir aşağılığa sahipti. Bacakları ve sırtı ile ilgili fiziksel sorunlar yaşadı. Bu durum onun düzgün yürümesini/koşmasını engelledi. Ancak bu sayede en hızlı koşanlardan biri oldu ve başarılar elde etti.

Aşağılık kompleksini telafi etmek hakkında en güzel örneklerinden biri Forrest Gump’tır. O; bir Amerikan futbol yıldızı, bir savaş kahramanı olarak ulusal ün kazanmıştır. Filmde Forrest’ın aptal olarak anılmak istemediğini söylediği bir sahne vardır. O insanların gözünde aptal olmak yerine başka biri olmak için çabalamıştır. Filmin sonunda Forrest Gump iyi bir baba olarak görülüyor. Aptal ya da deli yerine ünlü bir savaş kahramanı ve iyi bir baba gibi sıfatlara sahip oluyor.

Çocukluk dönemi ve Adler

Adler, kişinin çocukluk dönemindeki etkileşimler sonucunda kendine özgü bir davranış kalıbı geliştirdiğini savunur ve bunu bir yaşam tarzı olarak adlandırır. Çocuklar, çocukluklarında zayıflıklarını ve aşağılıklarını telafi ederek bir başarı duygusu kazanırlar. Onları bu başarıya götüren davranışlar tekrarlanır ve alışkanlık haline gelir. Bu kavram, insanların geliştirdiği yaşam planıdır. Bireyin amaçlarına ulaşmak için olağan davranışlarını, görüşlerini ve dünyasını içerir. Yaşam tarzı, erken çocukluk döneminde gerçekleşen sosyal etkileşimlere bağlıdır. Adler, yaşam tarzlarını 4 ana kategoriye ayırır: Baskın, Alıcı, Kaçınan ve Sosyal Etkin Tip. Forrest bu 4 tipten bazı kombinasyonlara sahiptir. Teğmen Dan’e olduğu gibi hayatındaki insanlara bağımlı özellikler gösterir fakat bunun yanı sıra sosyal açıdan faydalı olur. Bir futbol takımında ya da askerlikte aynı amaç için işbirlikleri yapar hatta bir savaşın kazanılmasını sağlar.

Adler’in teorisine göre, neyle doğduğumuz değil, yeteneklerimizle ne yaptığımız önemlidir. Forrest Gump, 75 IQ’ya ve vücudunda kusurlu bölgelere sahip bir çocuktur. Aptal ya da topal olmak yerine onların eksikliğini ve aşağılık duygusunu gidermeye çalışmış, kendisine daha iyi sıfatlar kazandırmıştır.

 

 

 

Kaynakça

Schultz, D.P.& Schultz, S.E.(2013) Theories of Personality (10th ed.) USA: Wadsworth, Print.