Deprem Nedir?

Deprem ve Depremin Etkileri

 Deprem veya zelzele, yerküreyi oluşturan parçalar arasında biriken enerjinin beklenmedik bir anda ortaya çıkması ile oluşan sismik dalgaların yer küremizde meydana getirdiği sarsıntılardır. Depremler türleri, frekansları ve büyüklükleri ile gruplandırılabilir. Depremler sismograf dediğimiz yer hareketleri anlık olarak ölçen ve ölçümleri kaydeden bir aygıt vasıtasıyla ölçülür. Deprem üzerinde çalışan, bu alanda araştırma yapan bilim insanlarına sismograf denir. Deprem ve Depremin Etkileri

Richter ölçeği nedir?

   Richter ölçeği ya da yerel magnitüd ölçeği, sismoloji ilminde bir depremin büyüklüğünü ve meydana gelen sarsıntının yıkıcılığını sınıflandırmak için kullanılan ölçektir. Günümüzde Richter ölçeği kullanımı yerini magnitüd ölçeğine bırakmıştır. Yerel Magnitüd ölçeği 1979 yılında Thomas C. Hanks ve Hiroo Kanamori tarafından bulunmuş ve richter ölçeğinin yerine kullanıma başlamıştır. Depremin insanlık üzerindeki etkileri?

   Deprem, insanlık için yıkım anlamına geliyor aniden gelen ve üstüne bina ettiğimiz yaşamı bir anda yok eden bir yok edicidir. Deprem yerkürenin kendi enerjisini boşaltmak için başvurduğu doğal bir süreçtir. Doğa ile uyum yerine, doğayı kendine uydurma çabası insanlık için asıl yıkımın sebebidir. Depremler birçok bölgelerde yapıların ve insan yaşamının şekillenmesine sebep olmuştur. Japonya bu durumun en bilindik örneğidir. En yoğun deprem bölgelerinden biri olan Japonya bu alanda depreme en dayanıklı binaların yapımı için mühendislik ve mimaride büyük çabalar göstermiştir. Kendimizi doğa ile uyum gösterebilecek şekilde evriltmek depremlerin zararını minimalize etmek için çok önemlidir.

Doğa insan için büyük bir nimet

   Doğa insan için büyük bir nimet olsa da kendi kuralları olduğunu unutmamalıyız. Dengesini bozduğumuz her seferinde bizi cezalandırmak için kendi yöntemini bulmuştur. Büyük depremler sadece ekolojik olarak değil psikolojik olarak da insanları hırpalar. Aniden yaşanan büyük depremlerde ailesini kaybeden veya göçük altında kalan insanlar depremden çok uzun zaman sonra bile bunun etkisinden kurtulamayabiliyorlar. Doğal afetlere karşı her insanın vereceği tepki farklıdır. Afetlerden en çok etkilenenler çocuklar olmuştur. Bu afetlerin etkisiyle çocuklar gelecek yaşamlarında da büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliyorlar.

   Tüm bu etkileri minimum seviyeye indirmek için bizim yapmamız gereken yaşadığımız habitat ile kurduğumuz dengeyi maksimum seviyeye çıkarmaktır. Doğal afetler yıkım değildir. Doğal afetlerin yıkımını arttıran bizim yaşam için kurduğumuz yapının doğa ile kurduğu dengenin giderek azalmasıdır. Dengeyi koruma ve gelecekte karşılaşacağımız afetleri en az hasar ile atlatmak yine bizim elimizde.

Muhammet Furkan Dolgun
İstanbul Üniversitesi Fizik bölümünde okuyan, okumayı, yazmayı ve felsefeyi seven bir gezgin.