Hayalet Uzuv Sendromu Nedir?

Hayalet uzuv sendromu en genel haliyle vücutta olmayan bir parçanın hissedilmesi, çoğu zaman ağrıması ve kaşınması durumudur. Bu şikayetle gelen hastalar çoğunlukla kolu ve bacağı ampüte edilmiş yani kesilmiş hastalardır. Ancak, kesilen uzuvlarını hala hissettikleri, ağrıdığı, acıdığı, kaşındığı şikayetinde bulunurlar. Kimi zaman ise olmayan ellerini hareket ettirmeye çalışıp bunu başaramadıklarında ellerinin “donup kaldığından” yakınırlar. Bu konuda en bilindik çalışmalar Ramachandran’ın çalışmalarıdır. Ramachandran beynin ilginç ve gizemli yanlarıyla ilgilenen bir sinirbilimcidir ve bize bu konu hakkında sağladığı bilgiler çok değerlidir.

Bir Hayalet Uzuv Sendromu Vakası

Konuyu daha iyi kavrayabilmek adına Ramachandran’ın ampüte edilmiş sol kolunu hissettiği şikâyetiyle gelen hastasını ele alalım; hasta, hayalet elini kimi zamanlar hissediyor hatta bazen kaşıntı duyuyordu. Daha sonra, Ramachandran sezgisel olduğunu iddia ettiği bir yöntemle hastasının gözlerini bağlayarak yüzünde belli noktalara dokunmaya başladı ve yüzünün sol tarafına dokunmaya başladığında hastası ona bu dokunuşu hayalet elinde hissettiğini bildirdi. Ve sol yüzde ilerlemeye devam ettikçe hasta bu hisleri elin farklı noktalarında duyumsuyordu. Bu vakanın sonunda hasta ne zaman hayalet elinin kaşındığını hissetse yüzünün belli bir noktasını kaşıyarak bundan kurtulabildiğini fark etti. Fakat olmayan bir uzvumuzu nasıl duyumsayabiliriz?

Hayalet Uzuv Fenomeni

Ramachandran bunu şöyle açıklıyor: Beynimizde her uzvumuz için belli haritalar mevcut. Bu vakada gözlenen ise kolun kesilmiş olmasının kolun haritasını aslında beyinden silemeyeceği gerçeğiyle karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla, kolun artık olmaması beynimizden kolun haritasını silmiyor ve işlemesini engellemiyor. Yani, kol artık mevcut olmasa da kol haritası anbean işlemeye devam ediyor. Bu anlattıklarım hayalet uzuv fenomenini açıklıyor olsa da vakada görülen durum neyin nesi? Nasıl oluyor da hasta yüzüne dokunduğunda bu dokunuşu artık var olmayan bir uzvunda hissedebiliyor?

Bu sorunun iki muhtemel açıklaması mevcuttur.

İlk olarak, daha çok kabul gören açıklamaya göre yüz derisinden sorumlu duyusal veriler ampüte edilmiş koldan sorumlu bölgeyi en basit tabiriyle işgal etmeye başlıyor. Yüz derisindeki sinir lifleri kol haritasının üzerine çökerek orada yeni nöral yollar filizlendirir. Bunun sonucunda aslında sadece yüzde algılanan dokunma sinyalleri kortekste kol haritasını da aktive eder. En nihayetinde hasta yüzüne her dokunulduğunda bu hissi kolunda da duyumsar.

Aynalı Kutu Tedavi Yöntemi

Ramachandran tüm bunları açıklamaya çalışmakla kalmayıp oldukça ilginç olan bir tedavi yöntemi sunmuştur. Yöntemi hastaların yanlış bir beden algısına sahip olmalarından ileri sürülerek ortaya atmıştır. Bununla birlikte tedavinin amacı bu yanlış algıyı ortadan kaldırmak ve bunun için “mirror box” yani aynalı kutu denen bir düzeneği kullanmaktır. Bu yöntemde hastanın elleri ortasında ayna olan bir kutunun içine konur. Bu düzenek sayesinde kişi var olan elinin yansımasıyla sanki iki eli varmış gibi görüyor ve burada bir rahatlama sağlanır. Hastadan ellerini birkaç defa hareket ettirmesi ve dikkatli bir biçimde “iki elini” de izlemesi isteniyor. Böylelikle buradaki görsel algı yanılsamasıyla hasta zihninde duyumsadığı eli görür ve beyin şaşkınlıkla geribildirim verir. Aynalı kutu tedavisinin birçok kere işe yaradığı görülmüş fakat kesin kanıtlarla nedeni açıklanamamıştır.

Kaynakça

Ramachandran, V. (2019). Öykücü Beyin. İstanbul: Alfa Bilim.

Uçal, A. (2020, Eylül 29). Olmayan Uzvun Hissedilen Ağrısı: Hayalet Uzuv Sendromu. Brain Dynamics Lab: https://www.mefbda.com/post/olmayan-uzvun-hissedilen-a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1-hayalet-uzuv-sendromu adresinden