Obezitenin Hayatımıza Yansıması

Obezitenin Hayatımıza Etkisi nden bahsedeceğimiz blog yazımıza hoşgeldiniz, iyi okumalar 🙂 Obezite ile tanışma hikayemiz 20.yüzyılın sonlarında gerçekleşiyor. 1970 yılının öncesine dair herhangi bir veriye ulaşamıyoruz obezite ile alakalı. 1970 sonrasına baktığımızda ise fark ediyoruz ki insanlar 20.yüzyıl öncesinde fazla yemek yiyorlarmış ancak çok zayıflarmış.

Peki nasıl oluyor da o dönemdekilerle aynı miktarda yemek yediğimiz halde onlar zayıf oluyorlar biz kilo alıyoruz?

Obezitenin Hayatımıza Etkisi Bunun için birden fazla sebep sayabiliriz. Örneğin; yiyeceklerin içerisindeki maddelerin değişimi, insanların normalden daha az hareket etmesi ve egzersiz yapmaması, önceki dönemlere göre yeme alışkanlıklarının değişmiş olması ve besinlerin de bununlar birlikte değişmesi vb. gibi. Bu yazı obezitenin nasıl ortaya çıktığını sebepleriyle birlikte ele alarak açıklayacaktır.

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne göre obezite insan vücudundaki yağ oranının diğer kütlelere göre aşırı artması sonucunda vücut ağırlığının boy uzunluğuna göre olması gereken seviyenin üstüne çıkmasıdır. Böyle söyleyince önemli derecede bir sıkıntı olmadığını düşünüyoruz ancak olay bundan daha ciddi bir boyutta. Modern çağın hastalığı olarak bildiğimiz obezite, ölümcül hastalıklara sebebiyet verebilecek kadar ciddi bir rahatsızlık. Hareket kısıtlılığının yanısıra insan yaşamını da tehdit eden bu hastalık her yaşta görülebilir. Obezitenin neden olduğu hastalıklara bakacak olursak ilk başta diyabet ya da bir diğer deyişle şeker hastalığı vardır. Bunun yanında, hipertansiyona, koroner arter hastalığına bir başka deyişle kalp ve damar hastalıklarına, safra kesesi hastalıklarına, uyku apnesine ve psikolojik problemlere neden olmaktadır.

Obezitenin Ortaya Çıkmasındaki Etkenler ve Obezitenin Hayatımıza Etkisi

Obezitenin ortaya çıkmasında en büyük rolü besinlerin içeriğinin değişmesi üstlenmektedir. Her ne kadar çoğumuz obezitenin fazla yemek yediğimizden kaynaklandığını söylese de aslında durum bundan biraz daha farklı. 1970 yılına baktığımızda çoğu yemek yerlerinin ürünleri oldukça pahalıydı, fast food zincirleri henüz yoktu ve işletmeler belirli saatlerde kapanıyordu. Kısacası işletmeler kapandıktan sonra yemek yeme şansınız yoktu. Bununla birlikte besin içeriği değişmeden önce 500 kcal almak için birden fazla yiyecek tüketebiliyorken artık insanlar sadece tek bir üründen 500 kcal almaya başladılar.

Birden fazla yiyecek yediklerinde de almış oldukları kcal 1000’in üzerine çıkmaya başladı. Bu da günlük alınan kcal’yi arttırdı ve kilo alımına sebep oldu. Bununla birlikte insanlar yemek yedikten sonra egzersiz yapmak yerine hareketsiz kalmayı tercih ettiği için kilo alımı kolaylıkla gerçekleşmeye başladı.

Obezitenin Hayatımıza Etkisi İnsanlar artık bisiklete binmiyorlar ya da yürüyüşe çıkmak istemiyorlar. Kolay olan ne varsa onlara yönelmeye çalışıyorlar. Bunu şu şekilde örneklendirebiliriz; artık marketlerde soyulmuş ve paketlenmiş meyveler görüyoruz ve insanlar bunları daha çok tercih ediyorlar. Çünkü eve gidip bir de bu meyveleri soymakla uğraşmak istemiyorlar. Meyve soymaya bile üşenen insanlardan yürüyüşe çıkmasını beklemek de maalesef imkânsız hale geliyor. Bakıldığında insanların kolayına gelen her şey zaman tasarrufu sağlasa da aynı zamanda fiziksel aktiviteden de yoksun kalmamıza neden oluyor.

Sonuca baktığımızda ise toplumsal düşüncenin arkasına sığınan insanları, kilosundan dolayı evden çıkmak istemeyen gençleri görüyoruz. Buna dur demek hepimizin elinde. Alışkanlıklarımızdan kurtulmak kolay olmasa da denemekten zarar gelmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz.