Antisosyal Kişilik Bozukluğu- Antisosyal Kişilik-

Antisosyal Kişilik- Antisosyal Kişilik Bozukluğu- Sosyopat Nedir?

Antisosyal kişilik bozukluğu çevremizde en yaygın olan kişilik bozukluğudur. Bu kişiliğe sahip insanlara halk arasında psikopat, sosyopat, asosyal gibi isimler verilse de asıl adı antisosyal kişilik olarak geçmektedir. Diğer kişilik bozukluklarında da olduğu gibi bir kişiye antisosyal tanısı koyabilmek için 18 yaşını geçmesi gerekmektedir. Fakat tanı koymasak bile 18 yaşına gelmeden önce bu kişilerde belirtileri gözle görülür bir şekilde dışarı vurmaktadır. Bu yaş gruplarında daha çok davranım bozukluğu olarak değerlendirilen bulgular; hırsızlık, yalan söyleme, evden kaçma, arkadaşları ile sık kavgaya karışma, yangın çıkartma, hayvanlara eziyet etme gibi bulgular erişkin döneme geçtikten sonra suç işleme, yaptıklarının sorumluluğunu almama, sürekli olarak bunları tekrarlararak ders almama gibi davranışlar antisosyal kişilik bozukluğu olarak adlandırılır. Dolayısıyla da antisosyal kişilik bozukluğu sadece psikiyatrinin değil tüm toplumun, hukuk ve sosyolojinin de önemli konularındandır.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu Ne Sıklıkla Görülür?

Antisosyal Kişilik yapısına sahip insanların ne kadar sıklıkla görüldüğünü bilmek mümkün değildir. Fakat çevrenize baktığınız zaman çokta azımsanmayacak kadar olduğunu görebilirsiniz.

Kimdir Bunlar?

Bu kişilik yapısına sahip insanlarda en çok görülen özelliklerden biri vicdan yokluğu olarak adlandırılabilir. Bu kişiler; yalan söyler, para çalar, dostluk ve arkadaşlık ilişkilerini kullanarak onları sömürebilir, aile ilişkilerini kullanarak borç para alır ve geri ödeyeceğini söylediği halde ödemez. Sürekli olarak bir kandırma ve dolandırma içinde olabilirler. Kumar oynar, borç yapar, aile içi ilişkilerinde insanlara zarar verici davranışlarda bulunabilirler.  Fakat bütün bunlarda önemli olan en önemli şey bunları yaptıktan sonra bunlar hakkında suçluluk duymaz, herhangi bir sorumluluk hissetmez, bunları yapış nedeni olarak başkalarını suçlar ve genellikle de yaptıklarının normal olduğunu ve yapılması gerektiğini savunurlar. Bunlar ilgili herhangi bir şekilde özür dilemez ve geri adım atmazlar. Özür dileme eğiliminde bulunsalar bile bunu aldatmaca olarak yaparlar yine çevresini kandırma eğilimindedirler.

Bir yerde uzun süre kalamama, başıboş gezme gibi nedenlerle sıklıkla başları belaya girer. Çabuk öfkelendikleri için sık sık kavgalara karışır; hem başkalarına zarar verir hem de kendisi de zarar görür. Karşı tarafa zarar verdiği zaman bundan herhangi bir pişmanlık  ya da utanç duymaz ve son derece yapılması gereken bir davranış olduğunu savunur. Zaman zaman başkalarına eziyet etmekten hoşlandığı gibi kendi acısını söndürmek amacıyla kendine de acı verebilir. Kendi vücudunda sigara söndürme, kendi vücudunu parçalama ya da jiletleme gibi davranışlar gözlemlenebilir. Ayrıca aynı davranışı gücü yettiği ya da hakimiyet sağladığı kişiler üzerinde de yapabilir.