İNSANIN  İNSAN OLMA  MÜCADELESİ  FARELER ve İNSANLAR  FİLM  ANALİZİ

 

İNSANIN  İNSAN OLMA  MÜCADELESİ  FARELER ve İNSANLAR  FİLM  ANALİZİ

Fareler ve İnsanlar Beyaz Perde de

John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar kitabı 1937 yılında yayımlanmıştır. Eser Büyük Buhran dönemin de   iki genç çiftçinin  bir çiflikte çalışırken  yaşadığı  trajik olayları anlatır. İlk uyarlamasını 1939 Lewis Milestone, ikinci uyarlamasını 1992’de  Gary Sinse tarafından çekilmiştir. Kitabı kadar olmasa da filmleri de insanın içler acınası durumunu diğer bir insana göstermektedir.

“En iyi planları farelerin ve insanların sıkça ters gider”(Robert Burns-Bir fareye şiiri)

George ve Lennie’nin Serüveni

Film boyu  o kasvetli  hava  hiçbir zaman  izleyiciyi bırakmaz. George ve Lennie Amerikan’ın ekonomik kriz de olduğu dönem de iş arayan  iki yoksul  işçidir. Lennie fiziksel olarak güçlü bir yetişkinken  zihinsel olarak aynı durumda değildir. Çalıştıkları  yerlerde Lennie’nin  çocuksu  hali yüzünden ayrılmak zorunda kalırlar. George, Lennie’nin hem  dostu  hem de ebeveyni gibidir. Küçükken teyzesinin yanına aldığı Lennie ile aralarda güçlü bir bağ oluşmuştur. İkisi de birbirini bırakamaz. Bu  iki gencin hayallerin başka hiçbir şeyleri yoktur. İhtiyaçlarını giderebilecekleri bir ev ve bahçe de bakabilecekleri hayvanlar onların  hayalleridir.

Lennie yumuşak şeylere olan düşkünlüğünden dolayı her zaman tavşanları bakma görevini kendinin olmasını ister. Lennie bu hayali her zaman George’tan  küçük bir çocuğun tıpkı  babasının anlattığı masalı tekrar  tekrar  dilemek istemesi gibi anlatmasını ister. Zor zamanlarında bu  masal; onların umudu, ayakta tutan ,yaşama sebepleridir. Amerikadaki Büyük Buhran dönemi işçi sınıfın ezilmesi  gittikçe daha da arttırmıştır. Film bu döneme  ışık tutmaktadır. Büyük buhran dönemin de : işe yarar değilseniz yaşamanızın da anlamı yoktur. Bazı işleri yapabilecek kapasiteniz varsa da karnınızın  tok olmasına  şükür etmelisiniz. George ve Lennie çalışmaya başladıkları çiftlikte  birçok  zorbalıkla baş etmeye çalışırlar. İşçiler hiçbir zaman  mutlu değil, patronlar her zaman açtır. Adalet değil, orman  kanunları  işlemektedir. Patronun oğlu babasına karşı gösterdiği aşağılık kompleksini işçilerin üzerinde denedikleri ile bastırmaya çalışır. Onun için bu koşula en uygun  kişi de  tabii ki Lennie’dir. Bir çocuğun beynine sahip olan  Lennie ona istemeden  zarar verirken olanların farkında değildir. Tıpkı bir çocuk gibi olay bittikten sonra yaptığının kötü bir şey olduğunu  ebeveynlerinin gözlerinden anlamıştır. Lennie bu özelliğine rağmen yaptığı işlerde diğerlerinden ayrılmamaktadır.

Lennie kocaman çocuk bir  işçi gibidir. Çiflikte diğer ayrımcılığa uğrayanlardan  biri de  yaşlı işçi Candydir. Candy artık yaşlanmış ve işe yaramıyordur. Bu yüzden onun gibi yaşlı tek dostu olan köpeğini  kokuyor bahanesiyle öldürülür. Çifçinin oğlunun herkesle konuşmaya çalışan  karısı  başlarda şeytan  gibi izleyiciye  görünse de  onun da diğerleri gibi masum olduğu  Lennie ile olan konuşmasında ortaya çıkar. O sadece gençliğinde oyunculuk hayalleri kurarken zengin bir  adamla evlendirilip çiftliğe kapatılan , iletişim hakkı elinden alınan,  yalnız genç bir kadındır. O dönemin belki de sıradan  kadınlarından biridir. Çiflikte yaşlısından gencine herkesin  iletişim kurmadığı aynı oda da bile yatmadığı diğer bir kişi kamburu olan bir siyahidir. Kapitalizm  toplumu onun  gibilere  de sıcak bakmaz. Onu diğerlerinden farklı görmeyen ve onunla konuşmak isteyen  kişi de Lennidir. Lennie çocuksuluğuyla  insanlar arasındaki ırk, cinsiyet, yaş farkının farkında değildir çünkü farklılıkları büyüdükçe kavranır. Bulunduğumuz topluma göre şekillenir. Lennie zihinsel olarak daha bu döneme geçememiştir. Bu yüzden yaptığı hataların  hepsini farkına varmadan yapar. Siyahi  adamın  konuşmasından  da bir kez daha görürüz ki bu adam da çok yalnız ve sohbet etmeye muhtaçtır. Kapitalizmin insanları yalnızlaştıran  etkilerini bu şekil de  izleriz.

Toprağa Yakın

Lennie’nin çiftçinin oğlunun  karısını yumuşak saçlarına dokunurken öldürmesi bu ortamın dokusunu  hiç bozmaz çünkü başından beri filmdeki kasvetli hava insanların  peşini bırakmaz. Bu acımasız Dünya  için çok  masum  olan  Lennie’nin acı çekerek ölmemesi  için en yakın dostu  George onu  vurur. Herkesin  duygularını yitirdiği , umutları sayesinde yaşayabilen  insanların  olduğu bu  Dünya’da  ölüm  hiçbir zaman etkili bir sahne olarak gösterilmez. Ölüm onlar için  bu Dünyadan ayrılırken  ruhu  olmayan  birinin bedenini toprağa daha yakın  hissetmesidir.

“Kimsesi yoksa delirir  insan.Kimi olduğu hiç önemli değildir. Yeter ki biri olsun.İnan bana  insan fazla yalnız kaldı mı, hastalanır.”(john Steinbeck- Fareler ve İnsanlar)

 

Diğer film analizlerimizi okumak için tıklayın

Benzer içerikler için İnstagram hesabımızı takip edin!

 

Kaynakça:

John Steinbeck,Fareler ve İnsanlar, sayfa 87,Sel  yayınları,Ekim 2020