HAFIZA ADAM: HENRY MOLAISON (HM VAKASI)

HAFIZA ADAM: HENRY MOLAISON (HM VAKASI)

Bir insan düşünün ki 82 yaşına kadar yaşıyor. Ama hayatının son 55 yılını 27 yaşında olarak geçiriyor. Kulağa ne kadar ürkütücü geliyor değil mi? Bir de bunu yıllarca yaşayan; beyninin bir parçası cerrahi müdahalelerle alınan Henry Molaison ’a bakalım.

 

Molaison ‘un Epilepsi Tanısı ve Ameliyat

7 yaşında bisiklet kazası geçiren Henry Molaison, bu kazadan sonra epilepsi (sara) tanısı aldı. Fakat epilepsiye bu kazanın mı sebep olduğu ya da baba tarafından epilepsi olan 3 kuzeni sebebiyle genetik olarak mı geçtiği tartışma konusudur. Bilinen bir şey vardır ki ilaçlar ona etki etmiyordu. Molaison epilepsi nöbetlerini çok şiddetli geçiriyordu.

Bunun üzerine cerrahlar, Molaison’un beyninden bir parçayı almayı uygun gördüler. Molaison da hayatının nöbetlerle geçmesini istemediği için kabul etti. Ameliyat edilerek beyninin her iki tarafında bulunan temporal lobun 3’te 2’si alındı. Ameliyattan sonra Molaison’un epilepsisi artık kontrol altındaydı. Davranışlarında da bir bozukluk yoktu fakat bu kez de Molaison’da amnezi (hafıza kaybı) baş göstermişti.

 

Ameliyat Sonrası Ortaya Çıkan Amnezi (Hafıza Kaybı)

Molaison ameliyattan önceki hayatını hatırlayabiliyor, ailesini ve eski anılarını net bir şekilde konuşabiliyor ama ameliyat sonrasına dair hiçbir anı oluşturamıyor ve aklında birkaç dakikadan fazla yeni bilgi tutamıyordu. Değişmez bir şimdinin içine hapsolmuştu. Buna karşılık bilinçli düşünceyi gerektirmeyen alışkanlıklarını hatırlıyordu. Tüm bunlar bize Molaison’un beynindeki gerçek hasarın eylemsel belleğinde olduğunu gösteriyor. Yani kişisel deneyimlerinin depolandığı hafızada.

Ameliyatın yapıldığı cerrahlar tarafından da beklenmedik bir durum olan bu hafıza kaybının Molaison’un 55 yılına mal olmasıyla birlikte sinir bilime pek çok katkısı bulunmuştur.

 

 Sinir Bilime Katkıları

Hafızanın beynin tamamı tarafından yönetildiği düşüncesi terk edilerek bunun için özelleşmiş bir sinir ağının yani hipokampusun olduğu ortaya çıktı.

İşlevsel bellek kavramı ortaya çıktı ve işlevsel bellek için hipokampuse ihtiyaç olmadığı gösterildi.

Kısa ve uzun süreli belleğin zaman açısından ne anlama geldiğini tanıma fırsatı bulundu.

Hipokampusta bulunan özel bir

hücre tipinin (grid hücreleri) yer ve yön bulmayla ilgili olduğu ortaya çıktı.

Aynı zamanda ‘Geçmişteki anıları depoladığımız yer ile geleceğimizi şekillendirdiğimiz yer aynıdır.’ sözüne sinir bilimsel bir dayanak oluşturuyor.