Duygusal Buradalık Hakkında

Duygusal Buradalık

Bazı insanların, girdikleri ortamların enerjisini olumlu veya olumsuz yönde değiştirmesi durumuna ‘’duygusal buradalık’’ denmiştir. Gelin bu durumu daha ayrıntılı bir şekilde tanıyalım.

Her insanın çevresine yaydığı olumlu veya olumsuz bir enerji vardır. Çevremizdeki insanları düşünelim. Bazı insanlar mutsuz oldukları anlarda bile girdikleri ortamlara bir canlılık katmayı başarabiliyorlar. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalara göre bu insanlar, bunu kendiliğinden başarabiliyorlar. Doğuştan gelen yetenek gibi bir şey bu. Tabi bu durumun tam zıttı da olabiliyor. Girdikleri ortamın enerjisini yükselten insanlar olduğu gibi ellerinde olmadan, kendileri mutlu olsa bile düşüren insanlar da mevcuttur.

Duyguların bulaşıcı olduğu yadsınamaz bir gerçek. Mutlu olan bir insan girdiği ortamın enerjisini yükseltir. Ya da mutsuz olan bir insan girdiği bir ortamın enerjisini düşürür. Buna duyguların gücü de diyebiliriz. Fakat yukarıda da dediğimiz gibi yapılan bazı araştırmalara göre kimi insanlar gözle görülemeyen bu eylemi, üzerlerinde bir sihirli güç gibi taşımaktadırlar. Bunu tıpkı nazarı her şeye değen insanlar gibi düşünebiliriz. Bu bir yetenek midir? Tartışılır. Fakat kişinin karakteristik bir özelliği olduğunu da söyleyebiliriz.

Araştırmalara Göre Duygusal Buradalık

2010 yılında bilim insanlarının yaptığı çalışmada, bir üniversitenin aynı bölümünde eğitim gören öğrenciler küçük gruplara ayrılarak tüm grup ödevlerini ve çalışmalarını bir dönem boyunca beraber yapmışlardır. Dönemin sonunda bilim insanlarının yaptığı testin sonucuna göre, bütün grup üyelerinde sekiz farklı duygu tespit edilmiştir. Bu duygular: Stres, öfke, üzüntü, mutluluk, keyif, rahatlık ve sıkılma şeklinde tespit edilmiştir. Test kapsamında, her bir grup üyesine bu duyguları ne yoğunlukta hissettikleri sorulmuştur. Bu sorunun cevabına yönelik ise gruptaki bazı kişilerin diğer grup üyelerinin duygularını etkiledikleri tespit edilmiştir. Bu testin sonucunda da bazı insanların ‘’duygusal buradalık’’ özelliğini taşıdıkları görülmüştür. Böylelikle diğer grup üyelerinin duygularını değiştirebildikleri kanıtlanmıştır.

Tam Zıttı Bir Yorum:

Yapılan bu araştırmaya bir de kendi bakış açımızla bir yorum getirelim. Duygusal buradalık kavramının varlığını kavramın antiteziyle de yorumlayabiliriz. Nasıl mı? Duygularını hiç belli etmeyen, adeta buzdolabı gibi  insanları düşünün. Ne hissettiklerini, neler düşündüklerini kestirmek çok zordur. Duygu iletimleri asla yoktur. Böyle insanları nasıl isimlendirmeliyiz peki? Duygularını iletemeyen insanlar olarak mı? Sanırım çok uzun bir isimlendirme oldu. Bu noktada nasıl isimlendirdiğimizin aslında pek bir önemi yok. Bu duruma bakıldığında duygusal buradalığı ile sıcak duyguları aktarabilen insanlar olduğu gibi, soğuk duyguları da aktaran insanların olduğunu görebiliriz. Yukarıda açıklamış olduğumuz ve bazı araştırmalarla da desteklenen ‘’duygusal buradalık’’ kavramının varlığını, duygularını hiç belli edemeyen kişilerde de fark edebiliriz.

Duyguların Yaydığı Enerji Kontrol Edilebilir mi?     

Bu durum bu özelliğe sahip insanların duygularını yönetemediğini veya yönlendiremediğini gösterebilir mi? Yani bu insanlara bir farkındalık oluşturulsa ve duygularının kontrol edilmesi sağlansa, kendi duygularıyla diğer insanları yine etkileyebilirler mi? Dediğimiz gibi tüm soruların cevabı ilerleyen yıllarda yapılan araştırmalarla cevap bulacaktır.

 

Bu yazı İnsanca Akademi editör ekibinden Simge Güney tarafından düzenlenmiştir.

Benzer içerikler için YouTube sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.