GENEL SİSTEMLER TEORİSİ

Sistem,  birden fazla parçaya ayrılmış ve parçaları temsil eden bütündür. Parçaların ilişki kurma ve aralarındaki ilişkiyi anlamlandırma metodu, sistemle kurdukları ilişki ile mümkün olur. Enformasyon ve sistem ilişkisi, “varlık nedir?” sorusuna modern bir cevaptır. Yaptığımız tanımlamalar ve enformasyon işleme için kullandığımız teknikler, inanacak bir temel bulma eğilimimizden kaynaklanmaktadır. Kendimizi var etme çabamız, bilgiye olan inancımızla kesişiyor. Sistem, parçalara ayrılmış ilişkiler bütünü olarak, bilginin anlamlı olarak var olmasını sağlayan tekillik olarak karşımıza çıkıyor.

Modern bilim, sistem teorisi üzerinden o sistemi ve alt sistemlerini bütün olarak var etmeye çalışır. Vücudumuzu bir sistem olarak ele alırsak; vücudu var eden bütün alt sistemler, bütün sistemin düzenli ilişkileri sonucunda var olabilir. Bütün bunlar sistemi tanımlamak için kullandığımız basit tanımlamalardır.

Sistem Teorisi- ENFORMASYON

Enformasyon, bir konu üzerinde sahip olduğumuz bilgileri tanımlamak için kullandığımız temel kabuldür. Bilim tanımlamayı çok sever. Tanımlayamadığı olgulardan, anlamadığı noktalardan belirsizlikten pek haz etmez. Bir noktada belirsizlik var ise, o belirsizliği ortadan kaldırmak için kullandığımız temel kabulünü “enformasyon” olarak tanımlıyoruz.

Sistem teorisi, bilginin bu yapısını kurduğu ilişkiler aracılığıyla anlayabileceğimizi söyler. Bir konu üzerinde söylenen her kavramı sistem olarak ele aldığınızda, alakasız gibi görünen olguların arasındaki görünmez bağlar görünmeye başlar. Bilimin temel işlevi ve gerçekliği, görebildiği görünmez bağlantılardan doğar.

Bilimsel bir teorinin kanıtı, yaptığı öngörülerin sağlamlığı ile sınanır. Bir sistem olarak ele alırsanız hiç alakasız olan bir elmanın düşüşü ile Dünyanın Güneş etrafında dönmesi gibi birbirinden alakasız gözüken iki olay arasındaki görünmez bağlantıları anlayabilirsiniz. Büyük dehalar görünmeyeni gördükleri için değil görünenlerin arasındaki bağlantıları keşfettikleri için deha olurlar.

Geleceğin Sistemi

İlk olarak, siz Newton’un dediğini “Elmanın düşüşü ile dünyanın güneş etrafında dönmesi aynı olaydır.” deseydiniz çok ciddiye alınmazdınız. Newton’un dehası gördüğü bu anlamsız bağlantıları açıklamayacak bir sistem kurabilmesinde yatıyordu. Ardından gelen Einstein, devraldığı sistemde Newton’un  göremediği bağlara, modellemeye daha geniş bir bakış açısıyla bakmayı başarmıştır.

Gelecekte sistemler, sonsuz sayıda görünmez ilişkisini görecek ve gösterecek gözler için beklemekte. Büyük bir sırrı çözmekteki yetenek; basit görünen örüntülerde, kimsenin göremediğini görmekten korkmamakta yatar. Gelecek, düşen bir elma ile atom çevresinde dönen bir elektronu bir araya getirecek daha geniş bir sistemde. Bilginin sır perdesinin arkasında, insanın anlamsız olan her şeyi anlamlı yapma çabası var. Yarın  sizin için anlamsız diye düşündüğünüz her şey için yeni görünmez anlamları keşfedebilirsiniz.

 

Diğer bilim yazılarımız; www.insancaakademi.com/category/bilim/

Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!

Muhammet Furkan Dolgun
İstanbul Üniversitesi Fizik bölümünde okuyan, okumayı, yazmayı ve felsefeyi seven bir gezgin.