Kahve

  Bir fincandaki kahve gibidir hayat,

Bazen tatlı bazen değildir,

Önemli olan kahvenin tadı değil zaten,

Onu kiminle içtiğinizdir.

Bob Dylan, 1976

Kırk yıllık hatırı vardır? Kırk yıl…

Gerçekten de o kadar kıymetli mi bu ‘bir fincan kahve’?

Kimisine göre evet, kimisine göre hayır. Ama bir gerçek var ki artık kahve çoğu insan için hayatın vazgeçilmezlerinden biri olmuş durumdadır. Sosyolojik açıdan da bakıldığı zaman kahve bir içecekten fazlasıdır. Ekonomik, sosyal, fiziksel, tarihsel birçok yapıya bağlıdır. Aynı zamanda onları etkileyen ve onlardan etkilenen küresel bir ürün olarak tarihte yerini almıştır. Zamanla değişime uğrayarak bir çok farklı seçenekle tüketici karşısına çıkmıştır. Popülerliği de gün geçtikçe artmaya devam ederek varlığını sürdürmektedir.

Tarihsel olarak uzun bir geçmişe sahiptir. Dünyaya yayıldıktan sonra, halk arasında kullanılmış ve evlere de girmeye başlamıştır. Peki kahve denilince aklınıza ilk ne gelmektedir? Sohbet, muhabbet, aile, kız isteme, iş, yorgunluk, ders, yağmur, kitap, huzur, koku, uyku veya uykusuzluk, marka(Starbucks, Nescafe, Mehmet Efendi, Caffe Nero, Gloria Jean’s Coffees, Costa Coffe)… Aklınıza gelen belki daha birçok şey vardır.

Kimisine göre sosyal bir statüyü temsil eder. Kimisi için sabah uyanmanın bir yoludur. Bazen bir baş ağrısını gidermek için, bazen de yorgunluk sonrası keyif içindir.

Halk Arasında Kahve

Dünyanın en popüler ikinci içeceği olan kahve, artık sosyal hayatın bir parçasıdır. Örneğin, eve gelecek olan misafir ‘Müsaitseniz bir kahve içmeye geleceğiz.’ diye haber yollar. Ya da kahve falı baktırma gibi durumlar kahvenin bahanesi olduğu en basit sosyalleşme biçimlerindendir.

Belki farkında değiliz ama bir içecekten fazlasıdır. Aslında kültürel olarak da birçok noktada toplumu etkilemektedir. Mesela kız isteme törenlerinde istemeye aşamasına kahve gelmeden başlanmamaktadır. Ya da eskiden gelinin kahveye tuz atması, talibi ile evlenmek istemediği anlamına gelirdi. Bugün ise bu durum değişime uğrayarak tam tersi anlama gelmektedir.

Yoğun çalışma hayatında da en çok tüketilen içecektir. İnsanlar çoğu zaman bir şeyleri yetiştirebilmek için uykularından ödün verirmektedirler. Ve bu durumda en rahatlatıcı şey olarak görülmektedir. Vize ve final zamanları kahvenin öğrenciler tarafından kullanılması verilebilecek örneklerden bir diğeridir.

Dünyanın resmi içeklerinden biridir. Ve dünyada farklı ülkeler arasında farklı kültürel kalıplarda sunulmaktadır. Örneğin çoğu ülkede kahvaltı esnasında tüketilmektedir. Fakat bizim kültürümüzde ise kahvaltı içeceği genellikle çaydır. Ya da Fransa’da sabahları daha çok sütlü kahve çeşitleri tüketilirken, akşam saatlerinde sütlü kahvenin yerini daha sert kahveler almaktadır. İtalya’da ise kahveyi genelde bir kafede oturmadan içmektedirler. Burada kahve alınıp gidilmektedir. Eğer kafede oturulacaksa ekstra ücret ödenmelidir. Bu endüstride ikinci sırada olan Vietnam’da ise kahvenin içine yumurta ve süt reçeli de eklenmektedir. Fas kahvelerinde ise daha çok baharat kullanılmaktadır. Avusturya’da ise genelde kahve evleri mevcuttur ve caz müzik çalınmaktadır. Görüldüğü üzere bu içecek her yerde kendine has özellikler barındırmaktadır. Çevresel koşullar, yaşam tarzları, ekonomik faaliyetler, kültürel değerler, damak tatları vb. faktörler kahvenin kullanım şeklinde etkilidir. Kısacası toplumun geneli için kahve bahane sohbet şahane demek yanlış bir ifade olmaz.

Kahvenin Ekonomi ile İlişkisi

Yorgunluk kahvesi, sabah kahvesi, keyif kahvesi, kahve falı, sütlüsü, acısı, soğuk kahvesi Türk kahvesi, isteme kahvesi… Daha nice isim, nice çeşit… Bunların hepsi birer reklam stratejisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Reklamlarda görüldüğü üzere ilk kokusu ile dikkat çekmekte ve daha sonra elle alınan konuya göre kullanımı değişmektedir. Bazen kafede otururken, bazen evde yorgunluğu atmak için en temel ürün olarak kullanılmaktadır. Reklamlar, kahve ile ilgili teknolojik ürünler, bardak çeşitleri, markalar, meslekler gibi pek çok alanda kahvenin ekonomiye etkisini görebilmekteyiz.

Dünya çapında her dakika iki milyondan fazla kahve tüketilmektedir. Bu durumun pazar hacmine etkileri tarlada başlamakta ve bardakla devam etmektedir. Omri Wallach, World Economic Forum’un internet sitesinde yayımlanan yazısında tüketilen her bir fincan kahvede kahve bitkisini yetiştirmeden ihracata, kavurmadan paketlemeye ve karıştırma çubukları gibi malzemelere kadar hesaba katılması gereken birçok temel maliyetin söz konusu olduğunu belirtiyor. (…) Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere kahvenin ekonomideki hacmi çok büyüktür. Öyle ki bugün petrolle yarışacak düzeydedir. Buradan da anlaşılacağı üzere üretime iktisadi bir değer katarken, tüketime sosyal bir değer katmaktadır. Örneğin Türk kahvesi kültürel bir değer alarak toplumda kendine yer bulmuştur. Dünya çapında en az yirmi milyon ailenin geçim kaynağıdır ve üz milyondan fazla insanın da gelir kapısıdır.

Reklam Sektöründeki Yeri

Bir meta olan kahve, toplumun kendisine atfettiği değerle farklı anlamlar da kazanmaktadır. Birçoğumuz sosyal medyada paylaşılan kahve fincanlarını, karton bardaklara yazılan isimleri görmüşüzdür. Bu aslında şirketlerin reklam stratejilerindendir. Çünkü bir karton bardağa yazılan isim aslında o ürünün sana ait olduğunu göstermektedir. Ve bu eğer marka değeri daha yüksek olan Starbucks gibi şirketlerin ürünleri üzerindeyse insanları daha özel hissettirmektedir. Tüketiciler de bu bardakların fotoğraflarını çekip paylaşarak ürünün etkileşimini sağlamaktadır. Aynı zamanda baristaların kahveyi hazırlama süreci de çoğu zaman sosyal medyada paylaşılmaktadır. Bu durum özellikle gençlerin bu mesleğe olan ilgisini artırmaktadırr. Bu nedenle baristacılık üzerine birçok eğitim ve kursun açılması baristacılık mesleğinin yayılmasına ön ayak olmaktadır. Görüldüğü üzere bir içecekten fazlası olarak hayatımızda yer almakta ve gün geçtikçe etkisini büyütmektedir.

Bu başlık altında bana göre verilebilecek en iyi örneklerden biri meşhur, dünyaca ünlü bir dizi olan Game of Thrones’da Starbucks bardağının kullanılmasıdır. Kimisi için bir reklam olarak kullanıldığı kimisi içinde bir unutkanlık sonucu olduğunu savunsada sosyal medyada uzunca bir süre konuşulmuştur. Ve bu durum markaya kazanç olarak geri dönmüştür.

Binlerce söz söylenmiştir kahve ile ilgili. Bazen yalnızlığı paylaşmış, bazen dostluğu. muhabbete de ortak olmuş, acıyada. Kısacası hatrı bol olan bir içecektir.

Ne demişler; kahveler kondu fincana, haber salın buyursun gelsin dostlara, birlikte içelim kahve hatrı kalsın yarınlara.

Kaynakça

Fikir Turu. 200 Milyar Dolarlık Bir Hacim: Kahve Ekonomisi. Erişim Tarihi: 27.03.2022

 

Benzer içerikler için YouTube ve İnstagram sayfalarımızı takip edebilirsiniz.