Konfor Alanı ve Çelişkiler

Konfor Alanı Nedir?

Konfor alanında insan kendini ortama aşina hisseder. Bu ortamda her şeyi kontrol edebildiği yanılgısına düşer. Aynı zamanda bu alan insanın kendini rahat hissettiği psikolojik bir evredir. Konfor alanı tek düze bir hayat sağlar. Her gün sabah 8 akşam 6 çalışma saatine sahip iş yerine ya da her gün aynı yolları kullanarak okula gidip geldiğimiz veyahut Netflix’ten bir şeyler izleyerek uyuduğumuz tek düze bir hayatı temsil eder. Bir süre sonra hayatımızı otomatik pilota bırakmış gibi oluruz. Yeni davranışlar üretmemize gerek kalmadan dün yaptıklarımızı kopyaladığımız döngüye sahip bir konfor alanı yaratmış oluruz. Kaygı ve korku seviyesini minumum ve sabit seviyede tutan bu ortam bizi her ne kadar huzurlu hissettirse yaratacılığımıza bir zincir vurduğunu bilmemiz gerekmektedir. Kendi ellerimizle oluşturduğumuz hapishanemizde artık gelişecek bir evrenin olmadığını düşünürüz. Kendimizi bu alanın içinde sürekli bir dinlenme haline alırız.

Konfor Alanı ve Büyümek

Konfor alanlarımızı büyüme evreleri ile betimlememiz çok daha iyi olacaktır. Her büyüme evresininin getirdiği zorunluluklar vardır. Bunları başta öğrenmek insan için bir kaygı yaratır. Fakat bir müddet sonra kişinin yeni öğrendikleri de konfor alanına dahil olur. Böylelikle kişi yeni bir evreye geçmeye ihtiyacı duyar. Ancak bir yandan da konfor alanını bozmak, konfor alanından dışarı çıkmak istemeyiz. Çünkü yeni şeylerin bizde kaygı yaratacağını biliriz. Alışmış olduğumuz, bildiğimiz noktada kalmanın bizim için daha iyi olacağını düşünürüz. Akvaryumda olan balıklar gibi asıl ait olduğumuz denizlere hatta okyanuslara gitmek istemeyiz.

Tarihten Bu Yana Konfor Alanı

Her zaman böyle değildik. İnsanlık var olduğundan bu yana risk alarak gelişmiştir. Atalarımızın konfor alanında kalma gibi şansları söz konusu değildi. Atalarımız daha çok konfor alanlarının dışına çıkarak ve yeni zorluklarla karşılaşıp buna adapte olarak, hem kendilerini  hem de konfor alanlarını geliştirerek var olmayı sürdürmüştür. Bu yüzden de evrimsel olarak sürekli bir mücadele içinde olmamız genetik kodlarımıza işlenmiş durumdadır. Her ne kadar konfor alanından dışarı çıktığımızda bize yabancı gelen şeylerin yaratmış olduğu korku ve kaygıyla mücadele etsek de, öte yandan var olduğundan bile haberimizin olmadığı yeni zevk ve tatların cazibesinden bunun getirdiği mutluluktan kendimizi alamayız.

Konfor alanının bir dinlenme salonu olarak düşünebiliriz.

Konfor alanının uygun kullanımı orayı bir dinlenme salonu olarak düşünmek olacaktır. Güvenli alanımızın olduğunu hep bilmemiz gerekir. Bizi gereğinden fazla zorlayan olaylar yaşadığımızda ve kendimizi güçsüz durumda hissettiğimizde konfor alanımıza sığınma ihtiyacı hissederiz.

Konfor Alanından Dışarı Nasıl Çıkarız?

Rutinlerimizi her değiştirdiğimizde konfor alanlarımızın dışına çıkmış oluruz. Bunlar bazen ufak tefek değişiklikler olabilmektedir. Eve gittiğimiz yolu değiştirmek veya hiç gitmediğimiz bir kafeye gitmek de olabilir. Bazen de büyük değişiklikler yapabiliriz. Yeni bir işe veya üniversiteye başlamak ve yeni bir ile taşınmak gibi. Her konfor alanının dışına çıkmak her zaman zor olanı seçmek yada zorlanmamıza sebep olan bir şey olmayabilir. Örneğin kimin karşı cinsle olan ilk buluşmalarda içini ufak bir kaygı olmadı ki? Bunlar beynimizi uyanık tutmak için yaptığımız tatlı değişimlerdir. Konfor alanımızın dışına çıkmak içgüdüsel bir şey olduğunu bilsek bile bazen o kadar cazip şekilde karşımıza çıkıyor ki ona hayır diyemeyiz.

 

 

Benzer içerikler için instagram sayfamızı takip edebilirsiniz.