MAKİNELER DÜŞÜNEBİLİR Mİ?

Antikçağdan beri birçok filozof ruh/zihin-beden üzerine çeşitli görüşler ortaya koymuştur. Aristoteles hocası Platon gibi ruh ve bedenin ayrılığını ortadan kaldırmış ve bir tözün iki parçası olarak ele almıştır. Modern felsefenin kurucusu Descartes ruh ve bedenin iki ayrı töz olduğunu yani, birbirinden farklı değerlendirilmesi gerektiğini öne sürerek düalizm kavramını savunmuştur. Benimsediği bu ikicilikle zihin beden problemini günümüzde dahi hiç bitmeyecek bir tartışmanın içine sürüklemiştir. Peki, makineler düşünebilir mi?

Yapay Zeka

Bilişsel bilimlerin doğmasıyla birlikte zihin felsefesinin tartışıla gelen bu problemi zihin beden sorunundan çıkmıştır. Böylece, bilinç beyin konusunun ana problemi olmuştur. Zihin felsefesi bilinç konusunun dışında yapay zeka kavramına ilişkin irdelemeler de yapar.

Hızla gelişen dijital dünyanın en temel araştırma konusu olan yapay zeka üzerine çalışmalar hızla ilerlemektedir. Yapay zekanın inşası antikçağa kadar geri gitmektedir. Günümüzde insan yapımı mekanik otomatların yani makinelerin dahilinde sürekli sorduğumuz bir soru vardır. Makineler düşünebilir mi? Bu soruya genel kabul gören hayır yanıtı veririz.. Bu cevaba, düşünme eylemi Tanrı yapısı canlılara ait olduğu kanısı etkilidir.

Yapay zeka üzerine son zamanlarda yapılan araştırmalar psikolojiden edebiyata birçok alanı etkileyecek bulgular içerir. Yani sadece bilim sınırları içerisinde değildir. Psikoloji, insan ve bilgisayar arasındaki benzerliği vurgular.

Makineler taklitte başarılı olabilirler mi?

Yapay zeka terimini ortaya atan John McCarthy ( Amerikalı bilgisayar bilimci ve bilişsel bilimci. Yapay zeka terimini icat etmiştir. Özellikle sembolik yapay zeka araştırmalarına öncü ve yönlendirici katkılarda bulunmuştur. ) termostatlar kadar basit makinelerin bile bir inanca sahip olduğunu dile getirmiştir. Yapay zeka projesinin arka planında bireylerin sahip oldukları bedensel veya zihinsel özelliklerin bir cevher olmadığı yer almaktadır. İngiliz matematikçi Alan Turing ( bilgisayar bilimcisi ve kriptolog. Bilgisayar biliminin kurucusu sayılır. Geliştirmiş olduğu Turing testi ile makinelerin ve bilgisayarların düşünme yetisine sahip olup olamayacakları konusunda bir kriter öne sürmüştür.) yapay zeka tartışmalarını başlatan ünlü makalesinde daha önce farklı versiyonda oynanan taklit oyununun yeni bir versiyonunu önermektedir. Yani “Makineler düşünebilir mi?” sorusunun yerine “Makineler taklitte başarılı olabilirler mi?” sorusunun geliştirilmesini sağlamıştır.

Pek çok insan makinelerin insanlığın sonunu getirip getirmeyeceğini sormaktadır. Asıl sorulması gereken soru yapay zekaya sahip makinelerin kime karşı ve neden savaşacakları sorusudur.

Chris Anderson, yapay zekanın akıl yürütemediğini ve bilinçli olmadığını yani idrak seviyesinde olduğunu söylüyor bir makalesinde. Halbuki insan idrak seviyesinin üzerine çıkıyor sağlıklı bir akıl yürütme sağlıyor. O halde makinelerin insanlara savaş açması için akıl yürütebilen birine ihtiyaç var diyebilir miyiz?