DOĞU İSLAM DÜNYASINDA 8. VE 11. YÜZYILLAR ARASINDA ASTRONOMİ

 

8.YÜZYILDA ASTRONOMİ

Kıtfi, astronomi ile ilgilenen ilk Müslüman olarak Muhammed b. İbrahim el-Fezari olarak söyler. Rivayete göre Sanskritçe olarak yazılmış bir astronomi kitabından bahsedilmiş ardından ‘Hint Astronomi Zic’i olarak Fezari ve Yakub b. Tarık tarafından Arapçaya çevrilmiştir. Ferazi Zicu’l- Sindhind el-Kebir ve Yakub b. Tarık’ Zicu Mahlül fi-l-Sindhind li’d-Derecetin Derece’ ,’Terkibu’l-Eflak ,Kitabu’l-ilel’ isimli eserlerini bu kaynaktan yararlanarak yazdıklarına dair izler bulunmuştur.

 

Bize bütün olarak ulaşan ilk astronomi eser ,Muhammed b. Musa Harezmi tarafından yazılmış ‘Hint Astronomi Zic’i olarak bilinir. Geçmişle bağlantı kuran bu eser Batlamyus’un izlerini de taşımaktadır. Bu eser 12. Yüzyılda Bath tarafından Latinceye çevrilip günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Harezmi Matematikte Cebir alanında yaptığı çalışmalar sayesinde oldukça tanınmıştır. Kullandığı kaynaklar Hint kaynaklarından yararlandığını açıkça göstermektedir. Ancak hem Batlamyus’tan hem de Hint kaynaklarından yararlanması aynı konu üzerinde farklı sonuçlar üretmesine sebep olmuştur. Bu dönemde kullanılan farklı kaynak kılavuzluğu yapan yazarların neredeyse tümünde ortak problem olarak kaydedilmiştir.

 

9.yüzyıldaki Bağdat’ta bulunan astronomlar bu problemi Hint kaynaklarını benimsemişlerdir. Parametreleri azaltmışlardır. Batlamyus’un astronomisini kabul ederek bu bili dalının daha çok gelişmesini sağlamışlardır.

 

GREK ASTRONOMİSİNE GİRİŞ

Batlamyus’un öncülüğünde yazılan yapıtlar ‘Küçük Astronomi Koleksiyonu ‘adı altında toplanıp Grekçe ve Arapçayı iyi bilen Huneyn,Sabit b. Kurra  ve Kusta b. Luka gibi bilim adamları tarafından çevrilmiştir.Burada bahsedilen Batlamyus’un dört eseri de Arapçaya çevrilmiştir. Ancak ‘el-Macesti’ eseri çok önem kazandığından bir çok dile çevirisi yapılmıştır. Bu nüshaların üçü bugün kayıptır. Son nüsha İbn Salah’tan sonra 13. Yüzyılda Nasiruddin et-Tusi tarafından düzenlenerek tekrar çoğaltılmıştır.

 

9.yüzyılda yazılan iki nüshayı karşılaştıralım.Haccac tarafından Arapça olarak  yazılan nüsha Grekçe ’ye oldukça yakındır. Arapçada kullanılan  bilimsel kelime dağarcığı bazen farklı olduğu için belirsizliklere yol açsa da daha sonra İshak-Sabit tarafından yaklaşık elli yıllık Helenistik geleneğinin ürünü olan nüsha ortaya çıktıktan sonra ana kaynağa geri dönüş ortadan kalkmıştır.

9.YÜZYIL BOYUNCA DOĞUDA İSLAM ASTRONOMİSİ

Doğu İslam Astronomisine erken giriş yapmıştır.Hangi etkide erken giriş yaptığını şu şekilde sıralayacağız:Batlamyus astronomisinin yayılması, Batlamyus’un eserlerinin yorum ve analiz edilmesi ve ünlü astronom Bettani’nin etkisi.

BATLAMYUS ASTRONOMİSİNİN YAYILMASI

9.yüzyıldan itibaren başta ‘el-Macesti’nin bulguları ve özeti sayesinde birçok eser kaleme alınmıştır.En iyi örneklerinden biri de Ahmed b. Muhammed b. Kesir el Fergani tarafından yazılan kitaptır. Kitapta tüm gök cisimlerinin dünyaya olan uzaklıkları ve bu cisimlerin yüklükleri, güneşin doğuşu ve batışı, Ay’ın evreleri, uzaklık açısı, güneş ve ay tutulmalarından bahsedilmiştir. Bu alanda yazılan eserler astronomiyi daha kolay ulaşılabilir hale getirdi. Bu gelenek İbn Sina gibi bilim adamları tarafından devam ettirilmiş ve ünlü eseri ‘Şifa’da ‘Macesti’nin izleri görülür.

BATLAMYUS’UN SONUÇLARININ ELEŞTİREL ANALİZİ

Me’mun döneminde ‘el-Macesti’ arapça şekilde kolayca bulunabilecek hale gelince, eserin bulguları doğrulanmaya çalışılmıştır.Batlamyus ile aralarında 700 yıllık bir zaman olan Me’mun gök cisimlerinin konumlarını hesaplayan ölçüm şemaları ve cetveller bulmuşlardır. Uzun zaman dilimi arasında bulunan farklılık Batlamyus’un hesaplamalarını tekrar hesaplanması gerektiğini hissettirmiştir.Bu çalışmaları daha önce kullanılan üç örnekle ‘ez-Zicu’l –Mumtehan’,’Kitabun fi Seneti’ş-Şems’ ve Habeş el-Hasib’in çalışmalarından yararlanarak hesaplamışlardır.

ASTRONOMİ ÇIKARIM YÖNTEMİNİN MATEMATİKLEŞTİRİLMESİ

Bu bölümde bu dönemde önemli çalışmalara değindiği için  Sabit b. Kurra’ya değinmemiz yeterli olacaktır. Sabit b. Kurra, 824-901 yıllarında Harran’da dünyaya gelmiş bir bilgindir. Benu Musa’nın ekibine katılarak bilinen tüm orjinal eserler yazmıştır. Astronomi üzerine otuzdan fazla eser yazmıştır. Ancak sadece dokuz tanesi elimize ulaşmıştır. Batlamyus Güneş’in dışmerkezi yörüngesindeki  açıklama şekline Kurra daha fazla araştırma yaparak Öklid’in Elementler eserinden de yararlanarak haklı olduğunu gösterir. Bu konular üzerine yaptığı eğilim onu hareket üzerinde ilk matematiksel analizi yapmaya teşvik etmiştir.Batlamyus’un Hint kaynaklarına farklı düşmesini Ay’ın farklı periyotlarının incelemesiyle açıklar. Diğer Müslüman bilginler gibi Kurra’da Hilal üzerine çeşitli risaleler yazmıştır. Özellikle ‘Hilalin Cetvellere Dayanan Görünürlüğü’ risalesinde güneşin doğuşu ve batışında ölçülebilir bir ilişki aramıştır.

BETTANİ

Bettani,9. Yüzyılın sonlarında 10.yüzyılın başlarında yaşamıştır. Harran’da doğmuştur. Orada otuz yıldan fazla gözlemler yapmıştır. Ez-Zicu’s-Sabii eserini burda bu gözlemler sonucunda yazmıştır. Ortaçağ’da bu eser Latin batı astronomisi üzerinde büyük yankılar uyandırmıştır. Bu etki sayesinde, astronomi tarihi yazarları tarafından ‘en büyük İslam astronomu olarak adlandırılmıştır. Her ne kadar önceki eserlerden yardım almış olsa da bazı parametreleri tekrar hesaplayıp teorilerini gözlemlerini kendi sonuçlarıyla açıklamıştır. Diğer önemli katkısı ise gözlem alanında yaptığı salt gözlemlerdir.’ Güneş Yılı Üzerine Kitap’isimli eserinde, tropik yılı hesaplamış ve yılın uzunluğunu 365;14,26 olarak hesaplamıştır, bu ise doğru sonuca en yakın yapılan hesaplamadır. Ayrıca Güneş’in ve Ay’ın görünen çapındaki değişmeleri üzerindeki gözlemleri en önemli gözlemler arasında yer almaktadır. Bu gibi gözlemlerin artması ile 9.yüzyılda astronomide, gerçek bir Bağdat okulunun kuruluşundan söz edebiliriz. Bu yüzyılın sonuna kadar astronomi yardımcı bilim olarak görünmüştür. Trigonometrinin gelişimi ile astronomi bilimsel kimliğe bürünmüştür.

 

10. VE 11. YÜZYILLARDA BİRUNİ’YE KADAR ASTRONOMİ

10.yüzyılın astronomisini incelemek için üç bilim adamını inceleyerek açıklayacağız.

EBU CAFER EL-HAZİN,ABDURRAHMAN ES-SUFİ VE İBN YUNUS

Ebu Cafer kökeni Horasan’a dayansada hayatını Rey’de geçirmiş bir matematikçidir. Trigonometri üzerine önemli bir eser olan ‘el-Macesti Şerhi’eserinden sadece bazı parçalar günümüze kadar ulaşmıştır. Ebu Cafer Güneş’in hareketlerini incelemiştir. Ve Bettani’nin tersine sonuçlar ile ifade etmiştir. Ayrıca güneşin hareketlerini dünya ile dışmerkezli değil; eşmerkezli olduğunu öne sürmüştür. Ebu Cafer bugün tamamı kayıp olan’Alemlerin Sırrı Hakkında Kitap’adlı kitabında yeni evren anlayışı üzerinde teorilerini sunmaktadır.

 

Abdurrahman es-Sufi, 903-986 yıllarında Rey’de yaşamıştır. Çalışma hayatını Şiraz ve İsfahan’da geçirmiştir. Güneş ve Güneş’in hareketleri üzerinde gözlemlerini ‘Sabit Takımyıldızlar Kitabı’nda toparlamıştır. Bu eser sayesinde üne kavuşmuştur. Sufi hem  yıldızların büyüklüklerini hem de ekliptik boylamları için gözlemleriyle Batlamyus’un varsayımları üzerine doğrulama yapmıştır. Sufi,yapıtını hem teorik hem de pratik amaç yönüyle kaleme almıştır. Örneğin denizde ve karada yön bulmaya yönelik bilgiler sunmuştur. İbn Yunus Kahire’de çalışmış Mısırlı bir astronom ve ötesinde çok iyi bir gözlemcidir. En önemli çalışması ’Büyük Hakimi Zici’adlı yapıtıdır.Burada gök cisimlerinin hareket cetvellerini ve parametrelerin kullanımıyla ilgili bilgileri derlemiştir.

BİRUNİ

Biruni 973-1050 yılları arasında gaznede yaşamıştır.Zamanında 150 eser ortaya koymuştur.Bu eserlerden 35 tanesi astronomi ile ilgilidir ancak sadece 6 tanesi günümüze kadar ulaşabilmiştir.Biruni,döneminde astronomi ile ilgili ,Grek,Hint ve İslam dünyasından kalan mirası birleştirerek sentezlemiştir. Bu eserlerinde gök cisimleri, dünya hareketleri, dünya üzerindeki bir noktanın hızını genel bir sentez ile yorumlamıştır. Sentez Batlamyus’un dışına çıkmamış ancak İslam astronomisinin ilk döneminde zirveyi yakalamıştır. Böylece Batlamyus’un dışına çıkmadan bu çerçevenin dışına çıkan ilk astronom olmuştur.