KÖY ENSTİTÜLERİ

1920’lerde nüfusun yarısından çoğu köylerde yaşamlarını sürdürürlerdi. Şehirlerde yaşayan halk ise ekonomik anlamda zorluklar çeken, eğitim durumları kısıtlı ve zorludur. Köy halkının gelişmişlik seviyesi yukarılara taşımak ülkenin gelişmesiyle eşdeğerdir. Bu sebeple tarıma elverişli olan yerlerde ya da  çok yakın merkezlerde açılan Köy enstitüleri Hasan Ali Yücel tarafından ve  İsmail Hakkı Tonguç çabasıyla kuruldu.

“Köy enstitüleri, eğitim de sürekliliği sağlayan, öğrenci merkezli, öğrencilerine yalnızca temel Bilimleri değil  sporu, müziği  öğreten, hayatın birçok alanında öğrencilerini eğiten kurumlardı.”

     Köy Enstitülerinin Kuruluş Amacı Ne?

Köyde yaşayanların uğraş alanları tarım ve  hayvancılık olmuştur. Yaşadıkları  yerlerde teknolojik gelişmelerden bihaberlerdi. Böylelikle uğraş alanlarındaki teknik ve yöntemlerde hep ilkel olmuştur. Bununla birlikte kendilerini geliştirme, vatandaşlık görevlerini ve sorumluluklarını  layıkıyla yapabilmek, tarım ve hayvancılık sektöründe verim elde edebilmek mahiyetinde herhangi bir eğitim görmüyorlardı. Uyguladıkları her türlü tarım tekniği hayvan bakımı kuşaklar boyu aktarılanlardan ibarettir. İşte tam da bundan dolayı köy halkının bu  köy enstitülerinde birçok alanda donanım kazanılması amaçlanmıştır. Verilen eğitimlerde  yaparak yaşayarak öğretim tekniği kullanılarak gerçek problemlerle baş edilmesi planlanmıştır. Uğraş alanlarına ithafen eğitimler vermişler ve okuma yazma oranının arttırılmasını hedeflemişlerdir. Verilen eğitimin alt nedenleri arasında kırsal kesimdeki feodal güçlerin geleneğe olan sıkı bağlılığın sorgulatılması ve milliyetçilik duygusunu kuvvetlendirmekte yer almaktaydı. Tabii tutulan eğitim programı hem öğrenim yaşındakileri hem de köy halkını baz alıyordu. Geniş yelpazeye sahip proje; köylüyü  toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlarda söz sahibi konumuna getirerek ülke gelişmişlik seviyesini yükseltme düşüncesi barındırır.

   Enstitülerin Faydaları

Köylerde ikametgah eden öğrenme çağındaki çocuklara sadece öğretmenlik mesleği bilgisi verilmedi. Başarılı olanlar öğretmenlik yapma hakkına sahip olmuşlardı. Elbette yükseköğrenim yolu da verilmiştir. Öğretmen olamayacaklar ise işsiz kalmıyorlar. Köylerde icra edilecek eğitimler veriyorlardı. Örneğin demircilik, dülgerlik dikiş, hasta bakımı gibi. Bu eğitimler sonucunda köy yaşamı insanlar için yaşanır bir hal almaya başlamıştır.

Eğitim sürecinde öğrendikleri alanlarda seçtikleri bir işi yapmışlardır. Öğrendikleri bilgilerle ekonomik anlamda dar boğazdan feragat etmiş, bu eğitimler sonucunda köy yaşamı insanlar için yaşanır bir hal almaya başlamıştır. Şehirlerden gelmesini bekledikleri ihtiyaçları ya da  yardımları kendileri karşılayabilmişlerdir. Modern teknikler tarım ve hayvancılık için kullanılmaya başlanmıştır. Tarım ile ilgili verilen dersler sadece  köyde yapılan tarım, tohum, bitki türleriyle ilgili değil… Görülen bilinen tüm tarım bilgileri anlatılmaya çalışılmıştır. Tarım neslinin yanında zanaat, bilim, hizmet sektörleriyle ilgili bilgi aktarımı yapılarak köy halkı bilinçlendirilmiştir.

“1940-1946 arasında köy enstitülerinde 15.000 dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmiş ve üretim yapılmıştı. Aynı dönemde 750.000 yeni fidan dikilmişti.”

Verilen eğitim programlarında yaparak yaşayarak öğretim yöntemine başvurmalarından ötürü salt bilgilerle sınırlı kalmamıştır. Böylece gerçek problemler sunulmuş ve pratikte denetlenmişler. Bu durumda “ee biz bunu nerede kullanacağız ne işimize yarayacak” kalıp cümlelerin önünü kapatmıştır. İlk yıllarda gönüllüler eğitim almıştır daha sonra köylerde eğitim alanların sayısı artış göstermiştir. Verilecek olan dersler ve  içerikler uğraş alanlarına ithafen verilmiş ve okuma yazma oranı artmaya başlamıştır.

 Enstitülerin Kaldırılması ve Sonuçları

Kapatılmasına yönelik bazı eleştiriler ve inançlar vardı. Bunun altında yatan sebeplerin birkaçını açıklayalım.

Yönetenler ve yönetilenler tek tip kıyafet giyerlerdi. Hatta öğrencilerin yönetimde söz hakkına sahip olması, var olan siyasi rejime aykırı olduğu için rejimin değişmesi de korku salmıştır. Bu yüzden komünizm barındıran işleyişi dönemin hükümeti tarafından kabul edilmediği için kapatılma kararı alınmıştır.

Köy enstitülerinde cinsiyet fark etmeksizin eğitim veriliyor, bu karma eğitimde kızlar hakkında asılsız söylentiler dolaşıyordu. Bundan dolayı enstitülere karşı tepki göstermesine sebep olmuştur. Köylünün elindekini eğitim uğruna harcaması ve köy enstitülerinin masraflarını ödemeleri bıktırmıştı. Okullara atanan öğretmenler anlaşmazlıklar yaşar ve isyan ederlerdi. Bu durumlar ve buna benzer durumlar üst üste gelince enstitülerin kapatılması uygun görülmüştür.

Ülkemin gelişmesine ön ayak olan köy enstitüleri kapatıldıktan sonra  tarımda geri plana düşmesi insanları sorgulamaya itti. Türkiye tarım ülkesiyken son çeyrek asırda dışa bağımlı hale gelmiştir. Sanayi hizmet alanlarındaki gelişme gösterse de Türkiye’nin son 20 yılda çok hızlı bir şekilde akıl ve bilimden uzaklaştığı gözler önündedir. Hatta Prof. Dr. Kocabaş,  bundan dolayı dikkat çekerek yorumunu şöyle belirtmiştir: “Köy enstitüleri, hayatın gerçek problemlerini öğrenmeyi ve özgür, aktif yurttaşlar yetiştirmeyi hedefleyen eğitim kurumlarıydı. Türkiye bunu kaybetti. Düşünce devrimini, kültür devrimini, merak eden, eleştiren insan yetiştirme kültürünü kaybetti. 80. yıl dönümünde bizim tek dileğimiz Türkiye’de eğitim sisteminin reformizme edilmesi. Çünkü bu salgın hastalık gösterdi ki günümüzün bütün bu küresel ve ulusal sorunlarının çözümü akıl ve bilimde”

Son olarak yaşadığımız coğrafyanın bize sundukları iklim ve yer şekillerine odaklanarak verim düzeyini  maximuma çıkarmak için çabalamaktan vazgeçtik. Devlet teşvikleri halk için cazip ve yeterli gelmediği için çiftçi toprağını ekmekten vazgeçiyor. Bu vazgeçişler ekonomik darlığı beraberinde getirir ve halk göç etmek zorunda kalıyor. Yıllardır önü kesilemediği içinde eskinin kıymetli olan tarım ve hayvancılık kültürümüz günümüzde terk edilerek değersizleşmeye başlamış. Ayrıca köydeki ekonomik kısıtlılık  şehirlerde okuma imkanını engellemiştir.

KAYNAKÇA

https://islamansiklopedisi.org.tr/koy-enstitusu

 

https://derstarih.com/koy-enstituleri-kurulus-amaclari/

 

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/K%C3%B6y_enstit%C3%BCs%C3%BC

 

https://www.google.com/amp/s/amp.dw.com/tr/k%25C3%25B6y-enstit%25C3%25BCleri-kapanmasayd%25C4%25B1/a-53152156

 

https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/160964%23:~:text%3DK%25C3%25B6y%2520Enstit%25C3%25BCleri%27nin%2520ba%25C5%259Fl%25C4%25B1ca%2520amac%25C4%25B1,kurumlar%2520da%2520yok%2520denecek%2520d%25C3%25BCzeydeydi.&ved=2ahUKEwiyrfvq_db2AhVcQvEDHUuxCAAQFnoECAUQBg&usg=AOvVaw3J8rZh_RgQTN9FLHh1VXSk