Titanic ‘e Romantik Olmayan Gözlerle Bakmak

Titanic Her zaman Bir Güç Gösterisi

Titanic gemisi, İrlanda’da White Star Line tarafından rakip firmalarla rekabet etmesi için tasarlanan bir gemidir. Yapımında 26 ay boyunca 11.300 kişi çalışmıştır.  Titanic, rakiplerinden çok daha zengin olanaklarla tasarlanmıştır. Zamanın çok ilerisinde olan bu gemi için insanlar; Batmayan Gemi, Rüya Gemi, Tanrı Bile Batıramaz gibi ifadeler kullanmıştır. Ne  yazık ki bu rüya gemi, 1912’de İngiltere’den Newyork’a hareket ederken bir buz dağına çarpmış ve büyük bir kaza yapmıştır. Bu büyük kaza sonucunda 1514 kişi hayatını kaybetmiştir.

Kazadan sonra sulara gömülen Titanic’in bulunması ile ilgili yapılan çalışmalar Rusya ve Amerika’nın soğuk savaş dönemlerine denk gelmiştir. 1985 yılında yapılan bu deniz altı aramaları sırasında Amerika, 3657 metre derinlikte yaptığı bu araştırmalarla Rusya’ya  güç gösterisinde bulunmuştur.

Bu yazımızda ele alacağımız Titanic filmi ise 1997’de James Cameron tarafından gemiden sağ çıkmayı başarabilen Beatrice Wood’un hikayesinden ilham alınarak sinemaya uyarlanmış bir aşk hikayesidir. Titanic, büyük bir felakete doğru giderken hem farklı sosyal statülerden hem de farklı karakterlerde olan Rose ve Jack’in aşklarına ev sahipliği yapar. Titanic’i okyanusun derinliklinden beyaz perdeye taşıyan da bu aşk olmuştur.

Rose ve Jack’in karakterlerine Psikolojik Bakış

Filmin kadın karakteri olan Rose, otoriter bir anne tarafından büyütülmüştür. Otoriter ebeveynler, çocuklarının davranışlarını fazlaca kontrol ederler. Bu tür ebeveynlerin çocukları; korkak, boyun eğen, otoriteden çekinen insanlar olurlar. Otorite üzerlerinde çekildiğinde ise saldırgan, isyankar davranışlar sergileyebilirler. Diğer yandan filmde Rose’un babasıyla ilgili bir bilgi görmeyiz. Filmin erkek karakteri olan Jake’in ebeveynlerinin tutumları ile ilgili yeterli bilgiye sahip değiliz. Fakat filmde Jake’ in annesinden hiç bahsetmediği görülmektedir. Jake, Rose’un tam tersi otoriteye baş kaldıran, kuralları tanımayan biridir. Bu yüzden Jake, Rose ile aralarındaki sosyal statüyü önemsemeyerek Rose’a yakınlaşmıştır. Zamanla Rose da üzerindeki otoriteye başkaldırarak Jake’e yakınlaşmaya başlamıştır. Rose’un Jake’e her yakınlaşması özgürlüğüne yakınlaşması gibidir.  Jake ise Rose’un var oluşunda kurtarıcı rolündedir.

Buz Dağı Mutlu Sonu Getirdi

Titanic’te sınıflar arası ayrım filmin en başından sonuna kadar göze çarpmaktadır. Üst sınıfların gemiye giriş yerleri, partileri, kaldıkları yerler ve sonunda gemiden kurtulmaları her zaman ayrıcalıklıdır. Rose Jack’e aşık olduktan sonra bu ayrıcalıklardan vazgeçmeye karar verir. Planları ve hayallerine göre gemiden indikten sonra bu ayrıcalıkların olmadığı, özgür bir hayat yaşayacaklardır. Fakat beklenmeyen bir kaza yaşanır ve Titanic buz dağına çarpar. Bu kaza Jack ve Rose’un cinsel ilişkilerinden sonra olmuştur. Zizek’e göre bu kaza “Sınıflar arası yapılan bir ihlalin bedelinin ödenmesidir.” Titanic buz dağına çarptıktan sonra hızla batmaya başlamıştır. Ve bunun sonucunda Jack, hayatını kaybetmiştir. Rose ise hayatına eski kimliğiyle devam etmez ama zengin bir adamla evlenmiştir.

Bu noktada Rose’un alışmış olduğu hayat tarzını tercih ettiğini görürüz. Rose, gemi battıktan sonra da sahip olduğu lüks hayat tarzından vazgeçememiştir. Jack’in Rose’un kendi olma sürecinde ona büyük bir yardımı dokunmuştur. Fakat Rose, kazadan sonra kendi kararlarını veren bir birey olur ama bu kararları yaşama biçimi Jack’in tarzından  farklıdır. Bu bilgiler ışığında filmi romantik olmayan bir gözle değerlendirecek olursak,  Jack ve Rose gemi batmasaydı ve birlikte olmaya devam etselerdi, hayal kırıklığına uğrayacakları mümkün görünmektedir. Rose belki geri dönecek ya da hayatı boyunca kaybettikleri için üzülecekti. Geminin batmasıyla Jack ve  Rose’un  aşkı yarım kaldı. Yarım kalan aşklar sonsuza kadar mutlu olmaya hak kazanmıştırlar.

Titanic mutlu sonla bitti…

KAYNAKÇA

Fatih Aydoğu, Mücahit Dilekmen, Ebeveyn Tutumlarını Çeşitli Değişkenler Açısından Değiştirilmesi Bayburt Üniversitesi Eğitim  Fakültesi Dergisi, 2016

tr.m.wikipedia.org, RMS Titanic

Slavoj Zizek, Tarkovski, Encore Yayınevi, 2014

 

Benzer içerikler için İnstagram sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!