İNSANIN RUHSAL SİLAHI: UMUT

Umut nedir?

Umut, gelecekle ilgili olumlu düşünce ve beklentilere sahip olmaktır. Bir şeyin gerçekleşmesine yönelik duygusal bir inanç beslenmesidir. Tersi yöndeki ihtimallerin varlığı söz konusu olsa da hedeflediğimiz o yere ulaşmak için bizi yola çıkarmakta ve o yolda bize eşlik etmektedir. Umut varsa hareket de vardır, motive edicidir, bir amaç için karar aşamasından hareket aşamasına eşlik eden algısal bir kapasitedir.

Neden umutlanırız?

Yaşamın zorlukları ile baş etmek ve bunları aşabilmek adına ruhsal savunma araçlarına ihtiyacımız vardır. Bu araçlardan biri de umuttur. Umutlanırız, çünkü;

  • Bir şeylerin iyi olacağına inanmaya ve geleceğe olumlu bakmaya ihtiyacımız vardır.
  • İlerleyebilmek ve bir noktaya varmak adına kendimizce amaçlar yaratmamız gerekir.
  • Yarattığımız amaçlar için adım atmamız ve bu adımlar için sarf edecek güce sahip olmamız gerekir.
  • Yaşamın zorlukları içindeyken aydınlığa varacağımız bir yerin varlığına inanmak isteriz.
  • Vazgeçmez ve devam edersek bulunduğumuz yerden her zaman daha iyiye ve ileriye gidebileceğimize güvenmek isteriz.

Son olarak; umut var olmamızın ve yarını merak ve istekle beklememizin kaynağında yatmaktadır. Bizi koruyan, kollayan ruhsal bir silahtır aslında.

Umut olmasaydı ne olurdu?

Öncelikle umut, yaşamdan sağlanan doyumun ve iyi olma halinin önemli bir yordayıcısıdır. Olmadığında kişi kendiyle ve geleceğiyle ilgili olumlu bakış açısından yoksun kalmaktadır. Yani seçebileceği alternatifler ve gidebileceği yolların farkındalığı ya çok sınırlıdır ya da hiç yoktur. Dolayısıyla adım atacak enerjiye sahip değildir, çünkü motivasyonu eksiktir. Umutsuzluk, depresyonun önemli bir bileşenidir. Kendini yetersiz ve değersiz bulan depresif bireylerin perspektifine göre hayat, hep zorluk ve engellerle doludur. Bu zorluk ve engeller ise onların üstesinden gelebileceği türden olmamakla beraber, neredeyse tüm hayatlarını kaplıyormuşçasına bir his içerisinde olabilirler.

Ayrıca umut yoksa, mücadele sonucunda, olumlu bir gelecek inancı da olmayabiliyor. Kaliteli ve verimli bir hayat deneyiminden mahrum kalınmaktadır. Gerçekleşeceği umulan bir amaç olmadığı için çabalayan bir kişinin varlığı da söz konusu değildir.

Umut, bize zarar verebiliyor mi?

Bununla birlikte hayattaki her şey gibi umudun da dozunda olanı sağlıklıdır. Olumsuz ve başarısız ihtimaller de akılda tutularak, olumluya dair bir beklentinin oluşturulmasıdır. Ancak bu beklentiye sıkı sıkıya bağlanma ve tamamen gerçekleşeceğine dair umutlanma, diğer ihtimallerin varlığının önüne geçebiliyor. Yani umudun aşırılığı, hem hayal kırıklığının boyutunu hem de bu durumun yıkıcılığını etkilemektedir. Ruhsal bir silah gibi taşıdığımız umuda, olmadık yerde ve durumlarda aşırı yüklenirsek kendi ayağımıza sıktığımız zararlı bir şey haline de gelebilir. Sonuç olarak, sağlıklı olmayan umut, bizi gerçeklikten uzaklaştırabiliyor, üstelik sağlıklı düşünme ve plan becerimizi olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ve çok fazla umut bağladığımız bir durumun gerçekleşmeme durumu, bizi savunmasız ve seçeneksiz bırakıyor boşluğa düşürebiliyor.

Kaynaklar

Sürücü, A. ve Mutlu, D. (2016). Bireyin yaşamında umut. İçinde, N. Sargın, S. Avşaroğlu & A. Ünal(Ed.), Eğitimden Psikolojik Yansımalar, (ss.115-124). Konya: Çizgi Kitabevi.